''Game of Thrones'da öpüşmeden bol ne var ki?'' dediğinizi duyar gibiyim.  Ama dördüncü sezonun sonunda gerçekleşen bu öpüşme kadar tüm serinin gidişatını böylesine etkileyen, yap-bozun parçalarını yerine koymamıza neden olan başka bir öpücük gerçekleşmedi. Nispeten diğer sezonlara göre daha yavan, daha heyecanı düşük bir sezonun finalindeki bu öpüşme sahnesinin gelecek sezona yönelik çıtayı yükselttiğini düşünüyorum. Hatta Lord Baelish'in Sansa'yı bu şekilde öpme fikrinin bile bir plan doğrultusunda gerçekleştiği kanaatindeyim, Littlefinger spontane hareket eder mi! 

Baelish belliydi, analı-kızlı-teyzeli kendine yer yapmaya çalışıyordu fakat Sansa'nın böyle reaksiyon göstereceğini beklemiyorduk. Bu öpüşme Sansa'nın, evrim teorisine kafa atıp ''Taht Oyunlarında ben de varım!'' demesine neden oldu. Hak vermiyor değilim; Baelish, Hodor'u öpse onu bile dile getirir! Boşuna dememişler; dil dile değmeden dil öğrenilmez diye..

O kadar strateji bombardımanına tuttum ki bu çifti, Call of Duty'e döndü iş. 

Ama kabul etmem gereken bir konu var; Baelish etkisi diye bir şey girmeli literatüre, arka fonda hava koşullarının da bembeyaz desteğiyle. 

Bu minnak, cılız, çelimsiz adam nasıl devleştiriyor kendini Sansa'nın gözünde, karşı koymak imkansız..

İçimdeki Jorah Mormont aşkını bile bitirdi Baelish, bu etkileyiciliği ile.. Daha ne olsun?!