- Bitmek bilmeyen saatlerin ardından nihayet tören başladı. Justin
Timberlake'in performansı ile başlayan geceye beklenildiği gibi protest
konuşmalar damgasını vurdu. Törenin en dikkat çeken anlarından biri de gecenin
açılış konuşmasını yapan sunucu Jimmy Kimmel'in "Bizden nefret eden 225
ülkedeki insanlar tarafından izleniyoruz." şeklinde başladığı konuşmasının
sonunda Meryl Streep'i alkışlatması oldu. Hatırlayacağınız üzere Trump, Meryl
Streep’in Altın Küre Ödül Töreni’ndeki konuşmasının ardından Streep için
“abartılmış bir oyuncu” tanımlamasında bulunmuştu. Sanıyorum ki bu çılgın(!)
açıklamaya verilebilecek en güzel cevap tüm salonun alkışları ile verildi.
- Justin Timberlake demişken kendisi gecenin haşarı çocuğu
oldu desek yeridir. Kırmızı halı röportajları sırasında araya girmeleri biraz
fazla abarttı sanki... Bu arada açılış performansı da beklentilerimin çok çok altında, sıradan bir şov olarak zihnimde yer etti.
Asghar Farhadi ve The Salesman filminde başrol verdiği oyuncusu Shahab Hosseini
- Törenin merakla beklenen anlarından biri de ‘Yabancı Dilde
En İyi Film’ kategorisinde heykeli kimin kazanacağı idi. Almanya yapımı ‘Toni
Erdmann’ ve İran Yapımı ‘The Salesman’ın favori gösterildiği kategori hayli
çekişmeliydi. ABD Başkanı Donald Trump’ın yedi ülkenin vatandaşlarına vize
kısıtlaması getirmesinin ardından, aday olduğu Oscar ödüllerine katılamayacağı
ortaya çıkan İranlı yönetmeni Asghar Farhadi, töreni boykot etme kararı
almıştı. 84. Akademi ödüllerinde 'A separation' filmi ile Yabancı Dilde En İyi
Film ödülünü alan Farhadi, aynı kategoride ikinci kez heykeli kazanan isim
oldu. Katılmadığı törene gönderdiği mektup ise şöyle: "Bu değerli ödülü ikinci defa almak çok büyük bir onur. Akademi
üyelerine, ekibime teşekkür ederim. Bu gece sizlerle olmadığım için özür
dilerim. Gelmememin sebebi ülkemin insanlarına duyduğum saygı ve saygısızca
davranışlar diğer 6 ülkenin insanlarına duyduğum saygı. Dünyayı biz ve
düşmanları şeklinde bölmek korku yaratıyor. Savaş ve agresifliği doğuran bir
kandırmaca oluyor. Sinemacılar kameralarını ortak insani değerlere çevirebilir
ve farklı ülkeler, dinlerle ilgili ön yargıları ortadan kaldırabilir. Empatiye
her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var."
- Gecenin en duygusal konuşması deyince aklınıza Fences filmi ile 'En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' ödülünü kazanan ve sahnede gözyaşlarına boğulan Viola Davis gelebilir. Zira kendisi bir hayli ağlayarak konuşmasını bitirdi. Ancak satır aralarına baktığımız zaman beni en etkileyen konuşma, ' La la Land' filmi ile 'En İyi Orijinal Film Müziği' ödülünü kazanan Banj Pasek'in "Bu ödül, yağmurda şarkı söyleyen tüm çocuklara ve onları destekleyen annelere gelsin." şeklinde yaptığı konuşması oldu. -Filmin bu kadar mutlu edici olmasına artık hiç şaşırmıyorum!-
Tarihi hatanın açıklığa kavuştuğu anlar..
- 89 yıllık Akademi
tarihi bir hataya imza attı. Gecede ‘En İyi Film’ yanlış anons edildi.
Ödülü vermek üzere sahneye çıkan Warren Beatty ve Faye Dunway ‘Moonlight’
yerine ‘La La Land’in adını okuyunca yanlış anlaşılmalar zinciri başladı. Ödülü
kazandığını sanan La La Land ekibi teşekkür konuşmalarını yaparken birden hata
fark edildi ve o tarihi anlara şahit olduk. Bu tarihi skandalla ilgili
konuşacak çok şeyimiz olacaktır elbet ama tekrar izlerseniz dikkat etmenizi
önereceğim üç kişi var: Ödülüne sımsıkı sarılan Emma Stone, ne olduğunu
anladığı an köşesinden gülümseyen Ryan Gosling ve sanki filmle hiçbir alakası
yokmuş gibi olan biteni izleyen filmin yönetmeni Damien Chazelle...
Son dakika skandalını saymasak oldukça sönük bir Oscar
Töreni’ni geride bıraktık diyebiliriz. Ve hatta bu geceyi Donald Trump’a
borçluyuz dersek de pek yanılmış sayılmayız. Zira kendisi bu unutulmaz birlik,
beraberlik ve barış mesajları için müthiş bir ilham kaynağı oldu. Eğlence ve şov açısından bu kadar sönük
geçen, 2017 yılı Akademi Ödülleri’nden bize kalan anlamlı konuşmalar ise hepimizin içini ısıttı. Sinema ve sanatın birleştirici
gücünü görmek, ödül kazanan isimlerin heyecanına şahit olmak ve sinema hakkında
konuşabilmek paha biçilemez... Tabii yaşanan skandallara anında şahit olmak da öyle!