Çünkü Savior grubunun namı ve yaptıkları malum. Öyle bir gruba karşı savaşmaya karar verecek insanın önce yürek yemesi, ardından iki kere düşünmesi gerek. Çünkü sonrası Lucille'e kadar varıyor. Hayır, bir de normal insandan daha çok acıkıyor kendisi... Rick ve grup da, üç kişi istese beş kişinin istemediği bir durumda buluyor kendisini. Güvensiz olmakta haksızlar mı? İlk etapta haklılar bence. 

Hadi Rick kendisine Savior'ların kötü davranışlarının da sponsorluğuyla zaman içinde bir ordu oluşturdu diyelim, peki sonrası? Bununla bitecek hali yok herhalde. Mondros'u imzalamış Osmanlı Devleti gibi bütün gruplar. Herkes silahlarını İtilaf'a teslim etmiş, üstüne bir de vergi veriyorlar. Toparlanmanın bir yolunu da bulmak zorundalar. Bu kadar mı? Yine değil.

Hatırlarsınız, araya girmeden önce Daryl gruba geri döndü ama Negan ve adamları kendisini bıraktığı için olmadı. Adam kıyamet sonrası dünyada kaçak yahu resmen?! Bu da bir ilk olsa gerek. Muhtemelen en önemli kozlarından birisi olacak Eugene'i de Negan'a kaptırdılar. İlk bölümde kendisi görmüyoruz ama Daryl misali onun durumunu izleyeceğimiz vakit de gelecektir elbette. Herhalde şu durumda hikayenin sonunda iyilerin mutlaka kazanacağına dair inancımızdan başka olumlu bir taraf yok önümüzde.

Ama izlediğimiz dizi The Walking Dead sonuçta. Dokuzuncu bölümün sonunda bir anda olan ve Rick'in suratında beliren o ifade de bunu güzel bir şekilde özetliyor. Ara ara bazı kayıplar verseler de yine kazanacaklarını ve insanın asıl düşmanının insan olduğu dünyada yine hayattta kalmanın yolunu bulacaklarını düşünüyorum. Nihayetinde zombinin ısırmadığı candan ümit de kesilmez. O nedenle izlemeye devam efenim... Herkese de iyi seyirler.

Not: The Walking Dead ülkemizde FX Türkiye kanalında pazarertesi akşamları 21:30'da yayınlanıyor, tekrar yayını ise 23:30'da. Aklınızın bir kenarında dursun, lazım olur.