Designated Survivor dönemimizin beklenmedik kâhini oldu

Designated Survivor dönemimizin beklenmedik kâhini oldu
ABC kanalının yeni dizilerinden Designated Survivor, yaşanan büyük bir terör olayından sonra başkan dahil kabinedeki neredeyse herkesin ölmesi üzerine daha alt kademeden Tom Kirkman'ın kendisini bu karmaşasının içinde başkan bulması ve ülkeyi yönetmeye çalışması üzerine bir yapım. Dizinin başrolünde de Kiefer Sutherland yer alıyor.

Designated Survivor'ın 28 Eylül'deki bölümünde yeni atanmış başkan Kirkman, Michigan valisinin Dearborn polisine Müslüman vatandaşlar için sokağa çıkma yasağı uygulaması emrini verdiğini öğreniyor. Nedeni de Amerikan topraklarına yapılan büyük saldırının İslami bir terörist grup tarafından yapıldığına dair çıkan spekülasyınlar. Ardından bir polisin 17 yaşındaki Amerikan vatandaşı Danny Fayed'i dövüp kelepçelediği video viral oluyor, Danny de yaraları sonucu ölüyor.

1 Kasım'da, yani seçimden bir hafta önce ve gerçek dünyada 24 yaşındaki Suudi Arabistanlı üniversite öğrencisi Hussein Saeed Alnahdi, Wisconsin'in kırsal bölgesi Menomonie'de bir pizzacının dışında nefret suçu olduğu belli bir şekilde öldürüldü. Alnahdi'nin ölümüne dair araştırma ise devam ediyor ama kanıt Alnahdi'nin beyaz bir erkek tarafından ölümüne dövüldüğünü gösteriyor.

Wisconsin ve Michigan aynı yerler değil tabii ki. FBI'ın çoğunu Müslümanlara karşı olan saldırıların oluşturduğu nefret suçlarında %6 artışın yaşandığını açıklamasıyla birlikte, Danny Fayed'in cinayeti Müslüman Amerikalılara yönelik şiddetin bir tahmini. Seçim gecesinde iki eyaleti de Hillary Clinton'ın kazanacağı düşünülürken Müslüman karşıtı açıklamalarla kampanyasını yürüten Donald Trump kazandı.

Variety'den Sonia Saraiya, Designated Survivor'ın yürütücüsü ve Danny Fayed olayının yaratıcısı David Guggenheim'la yaşanan bu çakışmanın ardından konuştu.

"Denemeye kalkışsak da bir şeyi tahmin ettiğimizi düşünmüyorum. Bir şeyi tahmin etmek de istemiyorum ama olanı da yansıtmak zorundayız. Ve üzülerek söylüyorum ki olan da bu."


Guggenheim bölümdeki fikrin kısmen kadroda Seth karakterini canlandıran Kal Penn sayesinde geldiğini söylüyor. Aynı bölümde Michigan'ın valisi Royce yönettiği bölgedeki düzeni koruma konusunda endişeli bir adamı oynarken, Seth de Beyaz Saray'daki işine gelirken deri rengi nedeniyle durduruluyor. Bölümde Seth her ne kadar ürkek olsa da şaşırmış değildi: "İnsanlar düşmanın kim olduğunu bilmediklerinde benim gibi insanlara bakarak başlarlar."

Saraiya, Guggenheim'a gerçek hayatın Designated Survivor ile bu kadar yakın olmasına şaşırıp şaşırmadığını sorduğunda aldığı cevapsa "Ne yazık ki hayır. Yani bu, üzücü kısmı. Karım Müslüman. Eşimin kardeşlerinin de durdurulduğu oldu. Ülkemizde onlar için belli zamanlarda korktuğum oluyordu. Şimdi de korkuyorum" oluyor.

Guggenheim her ne kadar nefret suçlarındaki belli durumların gelecek bölümlerin temasını oluşturmayacağını söylese de dizi sadece İslami terörizmi değil aynı zamanda bunun Amerikan populasyonu için anlamını işlemeye de devam edecek. Geçtiğimiz haftanın bölümünde iki FBI görevlisi arkasında olmadığı saldırıyı üstlenen Müslüman teröristinaslında sorumlu olmadığını keşfetmişlerdi. Ancak yine de ülkenin valilerinin çoğunluğu bir araya gelerek Suriyeli mültecilerin ülkeye gelmesine karşı çıktılar. Mültecilere avukatlık yapan karısına rağmen Kirkman'ın hükümeti bir arada tutmak için onların isteğini kabul etmekten başka çaresi yoktu. Bu da Trump'ın politikalarıyla ilgili konuşmalarını hatırlatıyor.

Designated Survivor, 11 Eylül'den beri Amerika'nın yaşadığı en kötü terörist saldırı olarak tanıtılıyor ve dizi geçtiğimiz 15 yıl içinde oluşan Amerikan anlayışını ucundan yakalıyor. Designated Survivor Amerika ile ilgili bazı zor gerçekleri tahmin ediyor ve anlaşılmasını da sağlıyor. Hollywood aktivizmi veya kıyıdaki liberallar nedeniyle görülmesi zor olanları gösteriyor.

Hepsinden daha fazlası, Designatd Survivor'ın odağı hem fiziksel hem de psikolojik olarak nasıl devam edileceği üzerine. "Optimistik bir dizi istiyorum. Ne yapabileceğimiz ve ne olabileceğine dair optimistik bir bakış istemiştim. İnsanlara değer veren umutlu bir başkanla birlikte," diyor Guggenheim.



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER