Bağımlılığım neye mi? Tabii ki Beyaz Futbol!
Önce bağımlılığımın başlama hikayesini anlatayım izin verirseniz: Üniversiteye bu sene başladım, aynı zamanda ağabeyim ile aynı evi paylaşmaya da... Evimizde bir salon ve salonda da bir televizyon var, haliyle. Kardeşlerin küçüğü olmak şöyle dursun, kız kardeş olmak çok daha zor. Yaşayan bilir ancak. Evde kumandanın sahibi ağabeyimdir. Sürekli Ntv Spor, Lig Tv'nin açık olduğu bir yaşantı düşünün. Düşündünüz mü? Şimdi de unutmaya çalışın. Aynen! Ama bir program var ki bazen kendimi "Aç, başlamıştır!" derken bulabiliyorum: Beyaz Futbol.
Ahmet Çakar, Sinan Engin, Rasim Ozan Kütahyalı ve Abdülkerim Durmaz programda yorumlar yapıyorlar. Ertem Şener de sunuyor. Bakmayın adında futbol geçtiğine. Futbol, bu programın çok çok küçük bir kısmını kapsıyor. Nasıl herkes (erkekler dahil) Bu Tarz Benim'i bir komedi dizisi gibi izliyorsa bu da erkek ağırlıklı bir komedi dizisi aslında.
Yayınlandığı saatte Twitter'da 'Beyaz Futbol' diye arama yapmayı denediniz mi? Her saniye yeni tweet atılıyor çünkü program çılgınlar gibi izleniyor. Hatta sosyal medya reytinglerinde de birinci oluyor. Tns verilerinde ölçülseydi ilk beşi vardı, çok net.
Programda herkes bağırıyor, herkes aynı anda konuşuyor, birbirlerinin sözünü kesiyorlar ama bir şekilde anlaşıyorlar. Aynı zamanda kendi içlerinde de çatışıyorlar. Aslına bakarsanız izleyen çoğu insan sadece eğlendiği için izliyor çünkü yorumcular pek de tarafsız sayılmaz.

İzleyenler "Haydaaaaaaaaaaa" kelimesini pek sık kullanmamaya gayret ediyor çünkü akla direkt Rasim Ozan Kütahyalı geliyor. "Rihanna bizim programın müdavimiymiş, geçen gün beni aradı." ya da "Galatasaray'ın başına Lady Gaga getiriliyormuş." gibi cümleleri bu beş adam aşırı ciddiyetle yorumluyor. Nur Yerlitaş bile gecenin bir yarısı programa bağlanıp sohbete dahil oluyor. Yorumcuların kıyafetlerini eleştiriyor. "Sakallıyken daha yakışıklıydın." diye fikir belirtiyor. Ahmet Çakar tarafından "ekran hayvanı" tadında tatlı iltifatlara maruz kalıp kahkahalarla gülüyor, ne şeker!
Acıktıklarını rahatça söyleyebiliyorlar, yemek tarifi veriyorlar. Yayın sonrası yemeğe nereye gideceklerini yayında kararlaştırıyorlar. Tıraş nasıl olunur, en ince detaylarıyla anlatılıyor. Berna Laçin'in yaşı tahmin edilmeye çalışılıyor. Aman dikkat! Ekranda bir anda vampir taklidi yapan Ahmet Çakar bile belirebilir. Kıvanç Tatlıtuğ ve Brad Pitt'in oyunculuğu, yakışıklılıkları, Lady Gaga ile Candan Erçetin'in müzik bilgisi bile tartışılıyor daha ne olsun?
Programın bence en büyük faydası da şu: Beyaz Futbol'u izlerken aniden televizyonu kapattığınızda üstünüze bir dinginlik, ferahlama, dünya kötülüklerinden arınma hali geliyor. Sırf bunun için bile izlemeye değer. Deneyin derim. Daha sonuna kadar izlemişliğim yok ama o sabır haline eriştiğim gün beni bir daha eskisi gibi bulamayacaksınız.