Hatırla Sevgili: Olgun aşklar

Bunun yanı sıra “büyükler” kontenjanından çok sevdiğim bir çift daha vardı; Sevim ile Mehmet. Birbirlerini geç bulup erken kaybeden çiftlerdendi maalesef. Sevim dışarıdan baktığımızda işinde son derece başarılı, yürüdüğü yoldan asla ödün vermeyecek ve inançları uğruna başına gelen her şeye katlanabilecek güçte bir kadındı. O da tabi bir Gürsoy kadını neticede. Mehmet de, Sevim’in o güçlü görüntüsünün altında taşıdığı ürkek kız çocuğunu fark edip onu bir birlikteliğe ikna etmek için oldukça çabaladı. Dizideki diğer erkek karakterler gibi (bkz; Ahmet, Harun), sabrı ona hayatının aşkını kazandırdı sonunda. Bu konuda Selma’nın Sevim’e korkularını aşması için verdiği desteğin, aralarında asla gelin görümce çekişmesi yaşanmadan, ömür boyu sürdürdükleri dostluklarının da hakkını vermek gerek.

Sevim ile Mehmet’in birlikte yetiştirecek bir evlatları daha vardı, yazacak yazıları, savunacak fikirleri, atacak sloganları, okuyacak kitapları vardı daha ama kısmet olmadı. Mehmet'in kurban gittiği “cinayet”, hem kendi hayallerinin hem de Sevim’in hayallerinin yarım kalmasına sebep oldu. Sevim, başlangıçta aralarında bağ kurmakta sıkıntı çektiği Ali’yi sonradan öyle güzel sahiplendi ki, doğurmamasına rağmen gerçek manada anneliği yaşadı onunla. Mehmet’in ardından da evlatlarını en güzel şekilde yetiştirdi. Karayel soyadını da, parmağındaki alyansını da gururla taşıdı hep. Yeğenlerine her daim gösterdiği anlayışlı ve sıcak tavrını da unutmamak gerek.

Onların ilişkilerin sağlamlığına ve aralarındaki aşkın büyüklüğüne dair en unutulmaz sahnem, Mehmet’in “vur emri” ile aranan Deniz’i ihbar etmeye karar verişi ve bunu yaptıktan sonra Sevim’le yaptığı konuşmaydı. Bu iki koca yürekli insanın sonu gerçekçi fakat acıklı bitti maalesef ki.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER