Bir zamanların
yabancı dizi uyarlama fırtınası artık eskisi kadar güçlü değil. Resmi ve gayrı
resmi birkaç uyarlama var ekranlarımızda. Ama Türk seyircisinin gözü, sayısı
onu geçen yabancı dizi kanallarının ve internetin yaygınlaşmasıyla açıldıkça ve
beğeni kıstasları değişip geliştikçe uyarlamalar tek tek başarısız olmaya ve
sayıları azalmaya başladı, bu yadsınamaz bir gerçek. Uyarlamaların tutmamasının
bir diğer sebebi de Türk dizi sektörünün kendi formülünü eskisinden çok daha
sağlam bir şekilde oturtmuş olması. Eskiden yeniliklere ve denemelere daha açık
olan ekranlarımızın artık böyle şeylere tahammülü olmadığından hasbelkader “Amerikan”
kalmış işlere sabrımız yok. Zira seyircimiz artık bir “Türk” işinin tam olarak
nasıl olacağını iyi biliyor, kodları takır takır çözüyor ve sadece onu izlemek
istiyor. Ve telifi ödenip ödenmediğine bakmaksızın uyarlamayı “çakma” diye
nitelendirerek sırtını dönüyor, sanki diğer işler orijinallikten parıl parıl
parlıyormuş gibi…
Başarılı uyarlama
Umutsuz Ev Kadınları ve başarısız
uyarlama İntikam’ı geride bıraktık. Daima
sevgiyle anacağımız Dadı, Tatlı Hayat'ın yanı sıra
çekilebilmiş olmasına akıl sır ermeyen Metro
Palas gibi facialar hala hafızamızda taze. Orijinal mizah üretmeyi çok
başaramayan bir millet olarak genelde yabancı komedilere göz diktik. Hala yeterince
etinden sütünden yararlanmadığımız çok sayıda yabancı proje de var...
İyi uyarlamaya
asla karşı değilim. Nüfusumuzun yüzde yüzü dizi izliyorsa bunların sadece yüzde
beşi yabancı dizi izliyordur herhalde. Dolayısıyla iyi hikayelerin onlara
ulaşması için dizilerin yerli yazarlara, oyunculara ve yönetmenlere emanet
edilmesinde hiçbir sıkıntı görmüyorum. Yeter ki iş iyi olsun. Yeter ki gereken
özen gösterilsin.
Bu sebepten yola
çıkarak ekranda görmek istediğim ve sektörümüzün yanına bile
yaklaşmasını istemediğim dizileri listelemek istedim. İtirazlarınız ve
önerileriniz başım üstüne...
Photoshop becerileriyle eğlencemizi en az iki katına çıkaran Ece Tabakoğlu'ya teşekkürlerimle...