İkimizin Yerine: Ön yargılı olmanın ağırlığını omuzlarında taşıyabilir misin?

Madde 2: Oyunculuklar

Asla ama asla yabana atamayacağınız bir sebebim daha var. Oyunculuklar! Ana karakterden, yan rollere tek bir karakterde dahi kopukluk hissetmeden izliyorsunuz. Serenay Sarıkaya öyle tatlı, bıcır bıcır bir Çiçek olmuş ki mesela. 25 yaşında bir oyuncunun genç bir kızı canlandırmasının neresi ilginç oluyor, diyorsanız o kısmı hemen açıklıyorum. Film boyunca küçük küçük detaylar var Çiçek’le ilgili. Oturuşu, duruşu, konuşma şekli bir sürü detay. Bunlara dikkat ettiğinizde şöyle bir sonuç çıkıyor ortaya; çevrenizdeki on sekiz yaşında olan herhangi bir genç kıza göreceğiniz her şeyi görebiliyorsunuz Çiçek'te. Öyle gerçekçi hissettiriyor. Ya da Nejat İşler öyle hoş, öyle naif bir edebiyat öğretmeni ki, lise zamanında kaçırdığınız edebi incelikleri size öyle güzel hatırlatıyor ki hayıflanmadan edemiyorsunuz ardınızda kalan yıllara. 

Zerrin Tekindor’un canlandırdığı anne karakteri ile mutlaka bir yerde karşılaşmış gibi hissediyorsunuz mesela. Çok tanıdık bir hırsı var. İştar Gökseven, sessiz sakin hatta biraz da durumundan şikayet edemeyen yumuşak başlı babayı öyle güzel yansıtmış ki, o adamı gördünüz bir yerde, izlediğinizde biliyorsunuz bunu. Film boyunca bu tanıdık karakterler arasında yaşıyorsunuz siz de...

Her bir karakter için uzun uzun böyle detaylar yazardım ancak amacım sizi Çiçek’in hayatına çekmek. Olanı biteni anlatmak değil. Merak edeceğiniz bir dolu karakterden mahrum bırakıyorum sizi ki gidip izleyin ve müdahil olun çoğu gözün kaçıracağı detaylarda saklı kalan hikayeye.

Yazı devam ediyor...


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER