Defneli, Ömerli bir "tasarım" meselesi...

İçimize işleyen tüm anlar, kişisel tarihimizin bir parçası oluyor.
Defne'nin 15.bölümde, Şükrü Abi'nin elinden düşürdüğü broşürlere bakıp, küçükken resim derslerinden beş aldığını söylemesine hiç mi hiç takılmamıştım o zaman aslında. Keza tasarım dersi alma sebebini Ömer'e, "Ot geldim, çöp gitmeyeyim." olarak aktarınca da pek umursamadım. Ayrılan Defne ve Ömer'i bir arada tutacak sebep olarak bakıyordum bu konuya. Beraber tasarım çalışan Defne ve Ömer'leri izlemek de şahaneydi elbette. 

30. Bölüm'de, Defne'nin ezelden tasarımcı olmak istediğini öğrenmek çok canımı yakmıştı. Ben bu konuyu tam da o zaman ciddiye almaya başlamış, farklı bakmaya başlamıştım tasarımcı Defne'ye. Okulu birincilikle kazanmış olmasına rağmen çok sevgili abisi bir baltaya sap olamadığı için çalışmak zorunda kalmış ve tasarım okuyamamıştı. Annesinin gidişi yüzünden başına gelen bu durum beni çok üzmüştü. Fakat daha da üzüldüğüm bir konu vardı. Defne, en büyük hayali olan tasarımı okuyamamış ve tasarımcı olamamış; bir tasarımcının yanında asistanlık yapmaya başlamıştı. İşte o zaman bunun bir insana acı vermesi gerekirken, Defne'nin ne kadar dik durduğunu düşünmüştüm.

Tasarım sınavına giderken Ömer'le çarpışması içimi burkmuştu. Ama şüphesiz en etkilendiğim sahne, Defne'nin tasarım hayallerinden vazgeçip Manu'daki garsonluk işine giderken, Ömer'le bir kez daha karşılaşmaları ve bu sırada Ömer'in iyi bir tasarımcı olmak üzere İtalya'ya gidiyor olmasıydı. Ömer bir gün İtalya'dan dönecek ve Defne'nin de tasarımcı olmasına vesile olacaktı. Ne demişti Defne, Ömer'e? "Belki de her şey benim tasarımcı olmam içindi. Başıma sen geldin ve ben büyüdüm!" Elbette bu sözlerin doğruluk payı tartışılır. Çünkü bu aşkın Defne'nin tasarımcı olması için başlarına geldiğine inanmıyorum. Bu yalnızca bir artıdır. Belirtmeden geçmeyeyim. ^^

Bölümler ilerledikçe Defne'yi farklı hâllerde, bazen tasarımcı, bazen de başka meslek gruplarında izledik. Cherrie ve Passinois'te çalıştığı dönemlerde, zaman zaman tasarımda Ömer'den de iyi olmak istemesini ya da "bir gün" Fikret'in oturduğu koltukta kendisinin oturacağı konusunda hırslanmasını hep gülümseyerek ve şevkatle karşılamıştım. 

Şimdi, bugüne geldiğimizde, Defne'yi yine tasarımcılığı bırakmış hâlde izliyoruz. Tam bu noktada Deniz'in bana açtığı pencereden bakarak bu konu üzerine düşüncelerimi kaleme almak istiyorum. Defne hangi zamanlarda vazgeçti tasarımdan? Tesadüf müydü gerçekten Defne'nin her Ömer'le bir oluşunda "tasarım" konuşup, her terk edilişinden sonra tasarıma dair hayallerini bırakışları? 

- Defne'nin Ömer'le ilk karşılaştığında yere düşürdüğü çizimleri ve o gün tasarım okulunda sınava girip, sınavı kazandığından bahsederek başlayalım önce. Evren oyununu belki de bu şekilde oynamaya başladı. 

- Annesinin, ailesini ilk terk edişi, hayallerinden vazgeçmek adına kocaman bir geri adımıydı Defne'nin. Bu sebeple okuyamadı o çok istediği okulu. Bir parça eksilerek, Manu'da işe girdi. Evren, Defne'nin hayallerini elinden -şimdilik- almıştı. 

- Tasarımı tekrar hatırladığında ve tasarımdan vazgeçtiğini Nihan'a ilk dile getirişinde, evren bir kez daha Ömer'i çıkardı, Defne'nin karşısına, bir otobüs durağında...

- Ömer'i dağ evinde terk ettikten sonra evren bir avuç broşür bıraktı Defne'nin gözünün önüne. Ve Ömer'le Defne'nin tekrar yakınlaşması da beraber tasarım çalışmaları üzerine oldu. Ancak öyle anladılar, birlikteyken şahane olduklarını. 

- Defne'nin yetenekli bir tasarımcı olma yolunda adımlar atması bu sefer de ayrılıklarına sebep oldu. Defne'nin çizimini Tranba'ya satması üzerine, arkasından iş çevirdiğini düşünen Ömer, Defne'yi terk etti. Ve bunun üzerine tasarımı yine bıraktı Defne, Manu'da çalışmaya başladı yeniden. 

- Defne'nin tekrar tasarıma dönmek adına ilk adımı yine Ömer sayesinde oldu. Ömer'in çizim yaparken ilham aldığı birinin olmadığını söylemesi üzerine Defne atağa geçti ve Cherrie'de junior tasarımcı olarak işe başladı. Ömer'den daha iyi çizmek için hırslandı. Rakip oldular gibi görünseler de başaramadılar. Ömer'in Defne'ye uzaktan uzağa yardımcı olmak istemesi, onları tekrar yakınlaştırdı. 

- Bir süre sonra, Defne'yi yanı başında, Passionis'te istedi Ömer. Ta ki, yüzükler atılıncaya kadar. Ömer'le kısa bir ayrılık yaşasa da yine tasarımı bıraktı Defne ve Manisa'ya yerleşti. Ardından Ömer, Manisa'ya gitti ve iş arkadaşlığının nasıl aşka dönüştüğünü, beraber tasarım yaptıklarını anlattılar Nazmiye Teyze'ye. Defne, tasarıma devam edeceğinin sinyalini verdi bizlere. 

- Ve son ayrılık... Defne'nin her şeyin bir oyunla başladığını Ömer'e söylemesi ve Ömer'in Defne'yi tekrar terk etmesi üzerine -yine- tasarımı bıraktı Defne. Bu sefer kendine lojistiği uygun gördü ve bu alanda, Sinan'ın sayesinde işe girdi. 

Sahi, sen neden her terk edildiğinde tasarımı bırakıyorsun Defne? Ve neden sizi Ömer'le her defasında tasarım bir araya getiriyor? 


Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER