Göğe uzanmakla dibe çökmek arasında bir yerlerde...

Peki, Filiz kötü bir insan mıydı? Filiz’in kalbi sadece kötülükle mi çarpıyordu?

Hayat Şarkısı’nı izleyip, Hülya’yla beraber ağlayıp gülen kimse Filiz’i bağrına basmayacaktır. Ama Filiz’e kayıtsız kalmak da bir nevi Hülya’ya kayıtsız kalmak gibi değil mi? Mahinur Ergun’a ne kadar teşekkür etsem az, bir hikaye anca bu kadar iç içe geçebilirdi. Birinin eline batan diken diğerinin canını anca bu kadar yakabilirdi.

Filiz’in asla kötü bir insan olduğunu düşünmüyorum. Hayatı zorluklarla geçmiş, sevilmemiş, değer görmemiş bir kadın Filiz. Anne kokusuna, saçlarını okşayan bir ele, başını koyabileceği bir dize hasret… Tıpkı Mahir gibi, sıcak bir tas yemeğe; tıpkı Hülya gibi, huzurlu bir aileye…

Filiz, Mehmet’i doğurmuş olsa da asla Mehmet’in annesi olamayacak. Çünkü kalbi hiçbir zaman Mehmet için atmadı. Annelik konusunda asla Hülya’yla kıyaslanabilecek biri de değil. “Doğuran mı annedir, büyüten mi?” diye düşüneceksek Mehmet’in annesi onu kalbinde büyüten Hülya’dır. İki artı ikinin dört ettiği gibi kesindir bu benim gözümde. Ama Filiz de bugüne kadar elinden kaçan tüm fırsatları değerlendirebilmeli bundan sonra. Hayatına Mehmet’siz devam etmeli çünkü Mehmet hiçbir zaman onun kalbine girmedi.

Bir adam çıkmalı karşısına, sevmeli, sevilmeli. Anne olmalı, bebeğinin yürüdüğünü, konuştuğunu hayal etmeli. Gelecek planları yapmalı. Hayata tutunmalı. Hülya’yla girdiği savaştan görünüşte mağlup, gerçekte galip ayrılmalı Filiz. Çünkü Mehmet’in velayetini almak Filiz’e asla iyi gelmeyecek. Mehmet için güzel günler dileyip kendi yolunda yürümesi iyileştirecek Filiz’i. Kolu kanadı kırık Filiz’in yeniden uçabilmesi şart. Çünkü böyledir dinlediğimiz bu şarkı. Kimse salt kötü değildir, kimsenin salt iyi olmadığı gibi…

Filiz, ne zaman yalnız kalsa bocalamış ve hep yolun karanlık kısmından yürümüş. Onu aydınlığa çeken birisi de olmamış. Dibe çökmüş hızla Filiz… Sonra bir gün Kerim’i sevmiş, iyileşmiş onunla birlikte. Ve bir gün Kerim’le de yolları ayrılmış, yine hızla dibe çökmüş. Şimdi düze çıkmışken hayallerini süsleyen Kerim’e uzanmak istiyor. Biliyoruz uzanamayacak. Kerim’in kalbinde Hülya’dan başkasına yer yok bu saatten sonra.

Peki sizce Filiz, yoluna nasıl devam edecek? Yaşadıklarından ders alarak göğe mi uzanmak isteyecek? Yoksa yeniden dibe mi çökecek?

Filiz'e şahane bir motivasyonla can veren Almila Bağrıaçık'a da kocaman teşekkürler. Kendisini çok beğeniyorum, Filiz'i onun yorumuyla izlemek gerçekten keyif verici...



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER