Uzun zamandır hiçbir film haberi BKM yapımı Yılmaz Erdoğan filmi olan "Ekşi Elmalar" kadar heyecanlandırmamıştı. Fragmanı gördüğümden beri filmin
gösterime giriş tarihi olan 28 Ekim gelsin diye bekleyip duruyorum. Büyük yapım,
şahane çekimler, fıstık gibi bir kadro, hepsi bir arada ama esas derdim
bunlar değil.
Yılmaz Erdoğan’ın cümlelerinin peşinde ve özlemindeyim... Hayatta en çok kelimelere inanırım ve Yılmaz Erdoğan’ın onları bir araya
getirirken noktalama işareti niyetine bir miktar sihir kullandığı bence kesin
bilgidir, yayarım.
İzlediğim onca film ve dizi
içinde en aklıma kazınan, en yerlere göklere sığdıramadığım diyalog Vizontele’de
Reis ve oğlu arasında geçen şu konuşmadır mesela:
-Bir emrin var mı baba?
-Var ama sana verip zayi etmek
istemiyorum.
Burada mevzu sadece küçük bir
şaka, bir kelime oyunu değil, bir ruh halidir aslında. Oğluna sinirlenen Reis
Bey’in aklını okumuş kadar oluruz tek bir cümleyle. Kızsa kızamaz, kızmasa hiç olmaz; evladıdır,
atsa atılmaz, satsa satılmaz. Uzak bir şehrin uzak bir ilçesinde geçen bu diyalog
nerede olursak olalım günlük hayatımızın her anına da uyarlanabilir. Gevaş’ta
olmana gerek yok, Levent’teki bir plazada da içinden geçirebilirsin bu
konuşmayı, edemediğin her küfrün yerine geçer mesela. Evde kendine de söyleyebilirsin,
aynalara bakıp şefkatli bir öfke eşliğinde. Bir nevi jokerdir.
Bundan ta 20 yıl önce yazdığı
"Otogargara" o kadar oyuncaklı ve bir kere izlenmekle geçilmeyecek bir metindir
ki, kelimelerle derdi olan her insan izlemelidir. Otogargara’da elbette
Demet Akbağ, Sinan Bengier, Olgun Şimşek, Zerrin Sümer gibi kimi ararsan var'olan
efsane bir kadro görürüz ama onları bir araya getirip, güzellikle bağlayan Yılmaz
Erdoğan’ın kelimeleridir.
Oradan oraya sürülen bir öğretmen ve eşi arasında
geçen ve ‘Hani gitmesen diyorum’ şarkısıyla biten bir bölüm vardır mesela,
kolaylıkla vıcık vıcık bir trajediye dönebilir, duygu sömürüsünden kesitler
sunabilir bize konusu itibarıyla. Yılmaz
Erdoğan’ın farkı buradadır işte, çok üzülürüz ama acıma hissine düşmeyiz. Hıçkıra
hıçkıra ağlarız ama bir adım sonrası kahkahadır, gülmekten uzaklaşmayız.