Zaafları, kırgınlıkları, kızgınlıklarıyla öyle gerçek bir
karakter ki, işte en çok da bu yüzden Kerim Cevher’e hayranım.
Her şeyin en iyisini bilen, her şeyin en iyisine, kusursuz
bir fiziğe, şahane bir yüze, kusursuz karakteristik özelliklere sahip başrol
karakterlerimizle neden bağ kuramadığımı düşündüm. Elbette ben de izliyorum,
seviyorum, takip ediyorum ama hiçbiri için “Ben de böyle bir adamı severim.”
diyemiyorum.
İdeal erkeğin kusursuz olması gerektiğini düşünecek kadar
hayal aleminde yaşamadığımdan olsa gerek zaaflara vurulabilen biriyim. Ben de
mükemmel bir insan değilim neticede, bir erkek karakterle bağ kurabilmem için
de mükemmellik aramam. Kerim’in Hülya’yla bir araya geldikten sonra aldığı yol,
ilham alacak derecede özel. Peki, ben Kerim gibi birini neden severim? Kerim’e
neden hayranım?
Yazı devam ediyor...