Kişisel bir Çağan Irmak portresi

Bunların hiçbiri Çağan Irmak’ın filmlerini vizyona girdikleri gün koşa koşa izlememe engel olacak şeyler değildi. Bardağı taşıran son damla, Unutursam Fısılda’yı izlemek için muhtemelen çok da acele etmeyecek olmamın sebebi yönetmenin son filmi Tamam Mıyız? oldu. Filmle ilgili yazarken bile öfkemi alevlendirecek kadar büyük bir problemim var. Korkak olacaksan hiç yapmayacaksın. Eşcinsellik üzerine bir film yapacaksan, ki kendisinin bunu yaptığını inkar ederek durumun üzerini kapatmaya kalkmışlığı var, derdini açık açık söyleyeceksin.

Aman seyirciyi kendimden soğutmayayım korkusuyla konunun etrafından nasıl dolanacağını şaşırıp berbat bir monologla, ama üstündeki karışlar kalınlığındaki toprağı asla atmayarak, mesajını vereceksen hiç yapma, daha iyi. Hiçbir yönetmenden Türkiye’deki LGBT haklarını korumak ve geliştirmek için kahramanlığa soyunmasını beklemiyorum. Sanattan asla böyle toplumsal kahramanlıklar beklemem, bekleyeni de sevmem. Ama bu kahramanlıktan nemalanıp tek yaptığı kostümünü giyip ayna karşısında kaslarını seyredip komplekse girmek olan bir işi de sevmem, sevemem. Öyle “Bu aşkın filmi,” “Dostluğun filmi,” deyip geçerek zaten sineması eşcinsel okumalara son derece açık olan birinin tüm cesaretsizliğiyle geri pedala basışına tahammülüm yok. Üzgünüm.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER