''Uslu uslu cezamı çekeyim, sonra yeni bir hayata başlarım.'' düşüncesi eğer Ramiz Dayı gibi bir adamla karşılaşırsanız biraz sekteye uğrayabilir. Zira Ramiz Dayı'nın gazlaması; soyunma odasında manifesto çeken Fatih Terim'den, mitinglerde dünyayı kurtaran Devlet Bahçeli'den, Ben Bilmem Eşim Bilir yarışmasında ''Haydi aşkım yaparsın!''cılardan hallicedir. Durum böyle olunca hapishanede çıkan isyan sonucu yüzü yaralanan Ömer, bunu fırsat bilip hepimize "Bulun o cerrahın numarasını!" dedirtecek kadar başarılı bir estetik operasyon geçirir ve Kenan İmirzalıoğlu, pardon, Ezel Bayraktar olur..

Onu gören kızlara ''Analar neler doğuruyor be!'' dedirtecek seviyede über yakışıklılığa ulaşan Ezel, tabii ki intikam planlarını aşk üçgeni düzenine göre kurmazsa ayıp olur. Ablalı-kardeşli, hem Eyşan'ı hem de kaderinden bi'haber olan Bahar'ı kendine aşık eder. Ezel'in karizmasının yanında ne Cengiz'in ne de diğer erkeklerin ufacık bir şansı vardır. Eyşan'ın ve Bahar'ın aşklarını kullanarak çeşitli oyunlar oynar ve intikam misyonunu başarıyla tamamladıktan sonra kimliğini açıklar. Ama bu durumdan kan çıkar! İntikam uğruna masum kızların kalbine giren Ezel de sonunun, Ramiz Dayı'nın yüzüğündeki zehri içmek olduğuna karar verir. (Selam Shakespeare!)

Kamu Spotu: Yalan bütün kötülüklerin anasıdır.

Bir de; deli gibi özlüyoruz seni Tuncel Kurtiz!..