Mutfaklarına sığmayıp ekrana taşan şefler

Batuhan Piatti Zeynioğlu bilgi ve deneyimlerini bizimle paylaştıkça onu anlamaya ve ona hak vermeye başladık. Bu programla birlikte aslında bilmediğimiz bir dünyanın kapılarını araladık. Büyük ve lüks restaurant mutfaklarının kapılarını.  Metal yüzeyler, sıcak fırınlar arasında zamanla yarışan insanlardan, fiziksel ve psikolojik dayanıklılık isteyen bir dünyanın varlığından haberdar olduk. Sipariş edilen yemeğin masaya gelene kadar süren yolculuğunu ve perde arkasını o anlattı biz dinledik, o anlattı biz şaşırdık. Püf noktası olarak verdiği bilgiler de oldukça farklıydı. “Soğan gözümüzü yakmasın diye ağzımıza kibrit çöpü almalıyız” dan ziyade “Mantar yıkanmaz, et mühürlenir, yemek pişirilirken her aşamada tadına bakılır, önce tava ısıtılır sonra yağ koyulur gibi” bilgilerden söz etti. Daha sonra başka yemek programları da yaptı ama hiç biri, Master Chef  Turkiye kadar keyif vermedi bana. Batuhan Piatti Zeynioğlu’na yakışan format da kesinlikle bu yarışma programıydı.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER