New York’ta iki genç
kadın, Ilana ve Abbi... Birlikte saçmalıyorlar, ot içiyorlar, çapkınlık
yapıyorlar. Keyifleri kâh yerinde kâh değil. Hem herkesten farklılar, hem de
çok sıradanlar. Kavgaları gündelik hayatın ta kendisiyle; bu yüzden kaybolan
bir anahtar, kaçırılan bir otobüs ya da kredi kartı ekstresi gündemlerini feci
şekilde meşgul edebiliyor. Her şeye rağmen mutlular, başkası olmaya
çalışmıyorlar ve en önemlisi çok eğlenceliler! İşte karşınızda bu sezonun en
beğenilen işlerinden biri olan Broad City!
Saçım şekil, önümden çekil!
Oyunculuk kursunda
yolları kesişen Ilana Glazer ve Abbi Jacobson, komedyen olmayı deneyip kimse
tarafından keşfedilmeyince, 2009 yılında “namımız yürüsün” diyerek sadece
Youtube’da yayınlamak üzere bir projeye başladılar. Projenin adı Broad City idi. Yanlarına aldıkları bir kameramanla sokağa çıktılar ve 3-5 dakikalık skeçler
çektiler. Skeçler başta kimse tarafından izlenilmese de zamanla hatırı sayılır
bir kitle edindiler. Özellikle New York’lu hipsterlar arasında çok popüler oldular.
İkilinin kaderi Saturday Night Live’ın bize en büyük
armağanlarından biri olan Amy Poehler’in (Parks and Recreation’ın Leslie’si )
kendilerini keşfetmesiyle değişti. Amy Poehler ikiliye Broad City'yi daha
profesyonel bir şekilde yapma önerisinde bulundu. Comedy Central da projeye
onay verince, 2014 yılının Ocak ayında Broad City'nin ilk bölümü yayınlandı. İlk sezonu 10 bölüm olan proje kısa süre
içerisinde çok sevildi ve ikinci sezon onayını almakta gecikmedi.
"Elalemi Amy Poehler keşfeder, beni de folklor ekibi için anca din hocam" diye düşünme...
Başrollerinde bizzat yaratıcıların kendilerinin olduğu
Broad
City’nin konusunu Ilana ve Abbi’nin başından geçenler oluşturuyor. Ilana hangi
alanda faaliyet gösterdiği belli olmayan bir şirkette çalışıyor, daha doğrusu
işi sürekli kaytardığı için çalışıyormuş gibi yapıyor. Abbi ise bir spor
salonunda temizlikçi diğer yandan da resim yaparak bağımsız galerilerde onları
satmaya çalışıyor. Kağıt üstünde son derece sıradan hayatlara sahip bu iki yakın
arkadaş en çok birlikte zaman geçirmekten hoşlanıyorlar. Birlikte ot içmekten
tutun da çapkınlık turlarına çıkmaya kadar, her şeyi paylaşıyorlar. Ilana, Abbi’ye göre daha edepsiz ve cesur bir kadın; asla
sevgili olmak istemediği bir fuck buddy’si ve kabarık bir çapkınlık dosyası
var. Abbi de Ilana’dan az kalır değil ancak o platonik olarak aşık olduğu kapı
komşusuyla bir gün sevgili olma hayalleri de kuruyor. Ilana, Abbi’den seksüel
olarak hoşlanıyor ancak Abbi şimdilik bu konuda mesafeli.
Çıplaklık insanın kendine en yakışanı bile çıkarabilmesidir!
İlana ve Abbi’nin uğraştıkları meseleler de tıpkı kendileri
gibi son derece sıradan şeyler aslında... Bir arkadaşlarının düğününe gitmek
New York’un diğer ucuna yaptıkları yolculuk, Abbi’ye yeni bir daire bulma çabaları,
grup seks isteyen iki erkekle girdikleri zorlu (!) mücadele ve eve nereden geldiği
belli olmayan sahipsiz “dışkı” gündemlerinde önemli yer edinebiliyor. Zaten
Broad City’yi ilginç yapan en temel özellik de bu, önemsiz gibi duran şeylerin
bir anda önemli hale gelmesi. Dizi tüm mizahını bu küçük ve sıradan gerçek hayat aksiyonlarının üstüne kuruyor.
Broad City’nin bir diğer başarısı da zamanın ruhunu çok iyi
yakalamış olması. 20’li yıllarının başında iki kadının New York’ta verdikleri var olma
mücadelesi romantikleştirilmeden olduğu gibi aktarılıyor. 90 kuşağının
özgürlüğüne düşkün hedonistlerden oluştuğunu düşünürsek Ilana ve Abbi bu tanıma
kusursuz şekilde uyuyorlar. Önünü sonunu düşünmeden içlerinden geldiği gibi
yaşıyorlar. Pişman oluyorlar, hata yapıyorlar ama tadını çıkarmayı asla ihmal
etmiyorlar. Dizinin zaman zaman “kaba” denebilecek bir komediye kaçmasının
nedeni de bu. Hayatın karşılarına çıkardıkları ne kadar gerçek ve
kabaysa, espriler de o kabalıkla doğru orantılı şekilde oluyor. 90 kuşağının
ruhuna uygun olarak ne Ilana, ne de Abbi “parlak, zarif, olması gerektiği gibi”
insanlar olmaya uğraşmıyorlar. İyisiyle kötüsüyle kendi doğrularına sonuna dek
sahip çıkıyorlar.
Her zaman en "temizi" iyi bir uyku çekmek olmayabilir!
Otobiyografik kaynaklardan beslenen Broad City, bu yönüyle
Louie’ye de benziyor. ( Meraklısına not:
Louie’nin şekillenmesinde Louis CK ile sevgili olduğu rivayet edilen Amy
Poehler’in de katkısı olduğu söyleniyor. Tıpkı Louie de olduğu gibi burada
da gerçek ve kurmaca birbirinin içine giriyor. Ancak Broad City hikaye izleği
olarak, Louie gibi tek bir hikayeyi takip etmektense, her bölüm ayrı bir hikayeye
odaklanıyor. Birbirinden kopuk gibi görünen hikayelerle yürüse de hepsini
izlediğinizde bıraktığı tat, hem karakterleri hem de diziyi daha iyi anlamanızı
sağlıyor. Uzun lafın kısası, yılın en iyi komedi işlerinden birini
kaçırmamak, arkadaş ortamında kimsenin bilmediği bomba bir diziden bahsedip prim yapmak için ben olsam Broad City'yi izlerdim...

Not: Diziyi seversiniz ve 10 bölüm beni kesmedi derseniz
de; Broad City’nin
internet versiyonunu izleyebilirsiniz.