Hüzünlü bir hatırayı sürprize döndüren Ömer...

Defne'nin annesinin yıktığı hayali, yeniden yazmaya kararlı Ömer İplikçi, canla başla zamanında annesi tarafından alınmayan tap dans ayakkabıları için çalıştı. Bir hayali, hüzünlü bir hatırayı; en güzel haliyle, baştan yaratabilmek için, Defne'sini gülümsetebilmek, yeniden en baştan ve hep hatırlayacağı en muhteşem şekilde kendi elleriyle yaptığı hediyenin Defne'nin ayaklarında can bulması için sürprizini hazırladı.

Balonlarla süslü arabasıyla, kornalar eşliğinde mahalleye gelen Ömer'i çok sevdim. Dışarılara fırlayan, kucaklara atlayan, sevinen Defne'mi de çok sevdim. Peki, çocukluğundan beri annesiz kutlanan doğum günlerinin tadı olmuş, o bisküvili pasta gibi vazgeçilmez olmaya, küçük bir kızın-su perimizin-serçemizin hatıralarına ortak, olmaya gelen prens Ömer'i daha çok sevdim!

Bir hayatı, bir hayali, bir hatırayı, bir aşkı paylaşabilmek "biz" olmalarından geçer. Bu doğum günüyle Defne ve Ömer tarihi "biz" diyerek yazacaklar!


Kısa Notlarım:

1. Şu hayatta Ömer'i üzmeyecek tek kişinin Defne olduğunu bilen ve mektubu teslim eden Şükrü Bey candır!

2. Mektubu çalan Nero ile mektubu yemeye çalışan Nihan fazla komikti.

3. Doğum gününü haber vermeye çabalayan, baktı Ömer biliyor ama ilgilenmiyor sanarak, "işleri ben bitiririm" diyen İSO'da candır.

4. Koriş'ime Defne'yi ikna etme çabaları çok yakıştı!

5. Defne'yi dergi çekiminde süzmelere doymayan, yutkunan bir Ömer yazmış sevgili senaristimiz, bayıldım!

6. Sude yapayalnız kalma yolunda merdivenleri hızla tırmanıyor.

7. Nero ve Koriş dostluğu beni yormasına rağmen, birbirlerinden ayrı düşmelerine, Koriş'imin gözyaşlarına, birbirlerini özlemelerine, küsmelerine üzüldüm. Barışmalarına da bir o kadar mutlu oldum!

8. Elçin Sangu hasta bile olunsa istenildikten sonra bir oyuncunun devam edilebileceğinin en güzel örneğidir. Tebrikler!

9. İkinci sezon haberini heyecanla bekliyoruz!

10. Çekimlerde kullanılan arabanın plakasının EB olmasındaki detayı yakalayan Ayten Hanım'a, Defne'nin yatak odasındaki aynanın üstündeki iki minik serçeye benzeyen kuşları fark eden Aylin Hanım'a, rengârenk uçurtmaları gönderen Emily Hanım'a, elmanın aşkın en güzel halini temsil ettiğini dile getiren Tülay Hanım'a ve Gallo'nun mektubunun yok edilişiyle bizlere mutluluğunu gönderen Sevil Hanım'a, KA perileri adına papatyalar eken Ayşim Hanım'a, uğur böcekleri uçuran Aşk'la kalına ve bize ada yaseminleri gönderen Franco'ya çok çok teşekkür ederim.

11. Ben de tüm okurlarıma Defne'nin masasında duran kum saatinin aynısından gönderiyorum. Neden kum saatimi? Kum saatlerinizle, sevdiklerinizle "sevgi oyununu" oynayabilmeniz için. Nasıl mı? Kumların akmaya başlamasıyla karşınızdaki o değerli insana, onlarla ilgili en sevdiğiniz özellikleri saymaya başlayın. Sıra size geldiğinde kendinizle ilgili duyduklarınızı kalbiniz de hep saklayın! Kum saati hayata dair en anlamlı hediyelerdendir. Bir ömrün ne kadar hızla geçtiğinin göstergesidir. Geç kalınmaması gereken hayatın çok kısa olduğunu ve mutlu olunması gerektiğinin temsilidir.

Mutlulukla kalın… Sevgilerimle... KA Perilerim / Severlerim
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER