Kiralık Aşk: Defne'nin gönül gözünden

“BEN OLMASAYDIM HAYATINDA”

Defne seni kaybetmesine yol açabilecek bilgiyi, sonunda sana söyleme cesareti buldu İso sayesinde:
“Ömer, sana Simurg'u veren mavi saçlı kız, Fikret”

“Ne! Sen nasıl öğrendin, emin misin?" soruları aklına bile gelmeden, bu sözleri Defne’den duymak dünyanın en doğal şeyiymiş gibi, doğrudan Fikret’le konuşmaya gittin. Telefonlar sessize alındı, geçmiş masaya yatırıldı. Allah’ım bu nasıl acayip bir şeydi bu kadar zamandan sonra? Hakikaten Fikret’ti o Mavi Saçlı Kız. Ömer'i hayatının pişmanlığından kurtarmıştı. Sadece Ömer değildi bu durumdan etkilenen. Bu olaydan sonra hasta olan Fikret’i iyileştirmişti. Karmaya bak. Yoksa yoksa bu bir işaret miydi?

Ve sonrasında o talihsiz soru geldi. "Peki şimdi n’olucak, n’olucaz biz” Ne mi olacak Fikret, elinin körü olacak! Bu nasıl şuursuz bir sorudur? Bu nasıl kendini bilmezliktir? Ömer’in Fikret’e verdiği “Biz arkadaşız. Onca yıl sonra seni bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Bundan sonra da hep arkadaşım olarak kalacaksın." cevabı aklımızın köşesinde dursun. Biz sonrasına bakalım;

Defne, içini kemiren soruyu, eve geldiğinde Ömer’e tekrar sordu: “Ben olmasaydım hayatında, Fikret’e âşık olur muydun ?” Cevap vermek istemeyen Ömer, ısrar eden Defne ve “Evet, âşık olurdum” cevabı.

Şimdi pek çok kişinin gereksiz ve saçma bulduğu, geçmişle ilgili bu soru hakkında biraz konuşalım. Konuşalım ki Defne neden bu soruyu sorma ihtiyacı hissetmiş iyice anlayalım;

Oyunun ortaya çıkma riski yüzünden, her an Ömer’i kaybetme korkusuyla yaşamaya çalışan Defne, her şeye rağmen çirkefleşmeden, kimseye zarar vermeden, aşkı için dört bir tarafta savaşıyor; Sude, Neriman, Deniz, Fikret. Bu süreçte tek dayanağı var: İso

Defne, dostane yaklaşımına aldanıp çaresizliğini Fikret ile paylaştığında, onun Ömer‘e Simurg'u veren mavi saçlı kız olduğunu bilmiyordu. Necmi gibi, Sinan gibi oyuna dâhil olan, ama etkisiz elemandan öteye geçemeyen insanlardan para istemedi. Çok ünlü, hali vakti yerinde olduğu halde alçakgönüllü davranan, samimiyetle derdini paylaşan birinden yardım alma fikri yanlış gelmedi Defne’ye.

Etrafında o kadar kötü insan varken, onun derdiyle ilgilenen, “O cadıdan para almışsın, benden neden almayasın” diyerek para teklif eden bu iyi insana güvenmeyi seçti. Ne de olsa asla oyunla ilişkilendirilmeyecek, dış kapının dış mandalıydı. Çalışırdı, borcunu öderdi. Ömer’ine kavuşacaktı, hem de çevresindekilere gebe kalmadan, minnet etmeden.

Defne bir oyunla, Ömer ‘in hayatına müdahale edilerek sokulan, Neriman’ın yarattığı bir senaryonun sonucu olarak yaşadığı aşkı konumlandırmaya çalışırken, “Ben olmasaydım bambaşka bir hayatı olurdu Ömer’in” diye suçluluk duygusuyla içi içini yedi. Ömer'e âşık olan Fikret’in farkında elbette. Kendisinin olmadığı bir dünyada Ömer ve Fikret’i birbirine âşık düşünmek… Ömer’e sorduğu sorunun ardında bu düşünceler yatıyor aslında.

Bunları biliyorsunuz, ama bir kez daha alt alta koymak istiyorum ki Defne’nin duygu durumunu, ruh halini hissedelim. Sorduğu soruların aslında onun açısından baktığımızda ne kadar da gerçekçi olduğunu anlayalım.

Defne, yoldan geçen herhangi bir kadını işaret edip “Ben olmasaydım bu kadına âşık olur muydun?" diye sormadı. Ölmüş ya da çok uzaklarda olan bir kadın için saçma sapan bir kuruntu yapmadı. Ömer’in geçmişinde izi olan, şimdilerde Ömer’e âşık, Defne’nin yanında bile Ömer’e ağlak ağlak bakmaktan çekinmeyen bir kadın için soru sordu Ömer’e.

Evet, Defne’nin aşkının Ömer olduğunu öğrenene kadar iyilik perisiydi Fikret. Ama öğrendiğinde Defne’ye rağmen Ömer’e duygularını belli etmekten çekinmedi. Başlangıçta can-ı gönülden hak verip, yardım ettiği Defne’ye, Ömer’i öğrendiğinde ahlak dersi vermeye kalktı. İşin tuhafı, bu en doğal hakkıymış gibi davrandı. Yok karma, yok işaret derken nasıl bir hastalıklı bir düşünme şekliyse, evlenmek üzere olan bir adama “Peki şimdi n’olacak, n’olucaz biz?" gibi şuursuz bir soru sorma cesareti gösterdi. Sanki Ömer onu Defne’yle aldatmış da, üç çocuğuyla ortada kalmış gibi ağlamaklııııığ, aman ne dram.



Yazı devam ediyor..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER