Dramada anti kahraman algısını değiştirenler: Hürrem vs. Kösem
21 Şubat 2016
Hürrem
ve Kösem’in karakterleri birbirlerinden bu kadar farklı olabildiği gibi, farklı
dönemlerde aynı amaç uğruna savaştıkları içinde birbirlerine bu kadar benzeyen
iki kadın… Nitekim Kösem’in ileride dönüşeceği vahşi canavarı ve bu vahşilikle
beraber gelen merhamet ve yardımseverliğin ikilemi, şuan izlemekte olduğumuz
ikinci Hürrem mevsimini değiştirip orijinal bir benlik kazandırmaya hazır
olacak gibi duruyor. Evladını kilitli bir odaya kapatıp kurşun döktüren, kızını
4 yaşlarında evlendiren kadın aynı zamanda fakir halka en çok yardımı yapan,
köleleri azat eden bir iyilik perisi.
Nasıl ki modern kadının Osmanlı versiyonu
olan Safiye Sultan’ın orijinalliği bu kadar sevilmesini sağladıysa, ikinci bir
Hürrem dalgasından çok, güce bağımlı ve gücün peşinden sürüklenen, onu
kaybetmemek için her şeyini feda eden ama aynı zamanda fedakâr ve yardımsever
olan bir Kösem de bu orijinallikle ileride daha çok sevilecektir. İçinde
kötülüğü ve iyiliği aynı anda bu kadar derin yaşayan başka bir kadın
görmediğimiz gibi, hanım padişah olup tüm kudreti elinde tutan ve devleti
yöneten bir kadın da görmediğimiz için Kösem, Ahmed’in ölümüyle yeni bir boyuta
girecek ve bu boyut Kösem’i şuan yapan iticilik duygusundan arındırıp büyük bir
fedai yapacak.
Şu an izlediğimiz Kösem, ileride göreceğimiz Kösem'in temellendirilme aşaması. Bu temellendirme Kösem'i yeni Hürrem moduna sokup, üst üste kazandığı zaferlerle iticilik moduna soksa da, orijinal bir Kösem'in kreması için yapılan bir çalışma diyebiliriz. Önceden söylediğim gibi, Kösem'in sırtını büyük bir çınara dayayarak aldığı gücün yarattığı akım, o çınarın yıkılmasıyla yerle bir olacak. O zaman geldiğinde izleyeceğimiz Kösem'in vahşi bir zekaya sahip, elinde hiçbir şey olmadan aynı basamakları tekrar çıkması ve beraberinde süregelen güce tutkulu bir kadına dönüşmesi aradığımız o marjinal havayı yaratacak.
Unutmayalım ki, ileride izleyeceğimiz kadın, Safiye'den de beter, kan kusan ve kustuğu kanda kötülükler kraliçesi olan ama aynı zamanda zaaflarıyla, iyilikleriyle siyah bir denizdeki beyaz nokta olmayı bilen bir padişah kadın olacak. Aradığımız orjinallikte bu olsa gerek. Yapım da bu orijinalliğe ulaşmak için hızlı bir Hürrem yükselişi gerçekleşti ki aranılan kavşağa hızlıca girelim. Hürrem bomba bir karakterdi. Türk seyircisinde oluşan "dramada anti kahraman" ezberini baştan aşağı değiştirdi ve Bihter Ziyagil'den sonra fenomen kadın kahraman olmayı başarabildi.
Bakalım Kösem'de ileride seyircinin gözünde aynı popileriteye ulaşabilecek mi?