Acıları ve hayalleriyle Defne’nin Ömer’i...

Yıllar önce atılan Eros’un okları Manu’daki gün bir öpüşmeyle bağladı ikisini bir daha hiç ayrılmamak üzere... Ve o an bir kere daha hatırladım biz aslında hayaller kurmaktan her vazgeçtiğinde bir gün onları karşısında bulan Defne’nin mucizelerle dolu hikayesini izliyorduk. Belki de bu yüzden Nihan’ın “Senin gibi arızaya zor adam lazım. Karşında dimdik duracak seni zorlayacak.” sözleriyle fark ettim ki aslında Ömer’in Defne’si diye bir şey yoktu ; bizim izlediğimiz Ömer’in “DEFNE’NİN ÖMER’İ” olma evrimiydi. Yaşadıkları onu Defne’nin karşısında dimdik duracak zor bir adam haline getirmiş onu, ama bir yandan da gülümsemeyi hiçbir zaman unutmayan... Hatırlarsanız Ömer bölüm boyunca tek bir kere Defne’nin ‘Çarşamba cadısı’ demesiyle gülmüştü. Çünkü Defne onun ilacıydı!
 
Eros kendisine tüm sevdikleri tarafından terk edilen Defne’ye, bir kurban gibi kendine yalnızlığı seçmiş Ömer’i uygun bulmuştu tüm dünyada. İki yalnız kalp yavaş yavaş tek bir kalp olma yolunda ilerliyorlardı artık. Birlikte hapis oldukları Koray’ın odasında geçmişin kapıları çok hafiften aralanmıştı. Bu nedenle geçmişe yolculuktu Ömer’in yaşadıklarının biraz daha derine inilmediğine memnun oldum. Yaşadığı tüm acıları Ömer’in Defne’ye anlatması en büyük arzum. O zaman işte o Pandora’nın kutusunun açılması hepimizde deprem etkisi yaratacaktır. Geçen bölüm Ömer bir söz vermişti Defne’ye “bulacağım” diyerek. İlk kez Sadri ustanın zamanında verdiği öğüt gibi fırsatı değerlendirmek istiyor ve kaybetmekten korkmuyordu Ömer. Artık bu hikayedeki kurban olmak istemiyor ve o eski paltoyu üstünden atıyordu. Bu arayış ve aşk hikayesinde ikisinin zamanında aldıkları yaralarla birbirlerine öğretecekleri o kadar çok şey var ki hayata dair, onları izlemek için heyecanlanıyorum.

Sonuçta ne demişti annesinin öğütlerini her zaman aklının bir kenarında tutan, geçmişte yaşadıkları koca yürekli, o eski ruhlu güzel delikanlı Ömer bize? “Kökleri geçmişte olan bir gelecek, sahip olduklarımla olamadıklarımla… Her şeye rağmen peşini bırakmadığım hayallerimle buradayım."
 
BÖLÜME DAİR AKLIMDA KALANLAR...
● “Aman ne yapalım birileri gider, birileri kalır. Tefo gidiyor senin de Defo’n var oğlum. Buraların tozunu beraber attırırız merak etme.” diyen Defne ile İso’nun dostluğu...

● Tüm bu yapay görünümünün arkasında Neriman’ın aslında bir kalbi olduğu ve belki de bu kalbin Sude’nin yaşadığı olaylarla kendini bir yerlere kapadığı...

● Herkesin hayatı değişirken sadece Sinan’ınkinin hep aynı kaldığı...

● Sadri ustanın aslında Defne gibi ailesi tarafından Ömer’in yanına gizlice gönderildiği...

● İz’in aslında Ömer’in hayatında pek bir etkisi olmadığı...

● Yasemin’in değişim sürecinde Koray’ın şaşırtıcı bir katkısı olduğu...

● Ortaklık sürecinde Koray’ın neden Sinan’ı seçmesinin açıklığa kavuştuğu...
 
Ve son olarak Barış Arduç’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu bölüm Kiralık Aşk sayesinde herkesin ne kadar güzel bir aile olduğunu bir kere daha anladım. Tüm rol arkadaşları ve teknik ekip onun yokluğunu hissettirmemek için ellerinden geleni yapmış. O da umarım en kısa sürede setlere geri döner. Hayranlarını mutlu eder.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER