Her aşk mükemmel, her aşık çiçek olacak diye bir kaide yok.
Aşkların arasından böcek de çıkabilir. Yokkkk efendim öyle dinleme cihazı falan
değil. Bayağı bildiğin böcek! Eşinden ilgi görmediği için kendisine sevgi
gösteren adama aşık olan kadın. Yaslanacak omuz da aramış olabilir, başını
geriye attığında tutacak kol da. İstikamet doğru, hedef yanlış. Yöntem doğru,
yol eğri…
Veeee karşınızda iki kusurlu şahıs: Mesude & Kemal.
Mesude daha iyi şartlarda olayım derken yanlış sularda yüzüyor. Batmak
isteyen, yüzmeyi öğrenmek istemeyen ise kendisi. Oysa azıcık güven duysa,
birazcık ayaklarının üzerinde durabilse bunların hiçbiri olmayacaktı. Üstelik
yaşarken kızını yetimhane köşelerine bırakmayacaktı. Ölseydi, kaybolsaydı… Kızmazdım
bu denli, kaşlarımı çatmazdım belirgince… Olsa, etse, bulsa ile bu işler
yürümüyor. O zaman diğer kızların durumuyla eşdeğer tutardım. Belki bir Eylül
akşamı bilmediğin bir kapıda bırakılmış derdim. Adı da buradan gelmiş. Vayyyyy
değerli yöneticiler diye sevinebilirdim bile.
Neyse bunlar hep rüya aleminde gezineceği için gülümsemeye
bile gerek yok. Mesude & Kemal de bir çeşit aşk işte. Ama hastalıklı ama
yerli yerinde. Hep bir aksiyon, hep bir
macera… Kadın kendini geriye bir çekse adam düşecek, darmadağın olacak. Adam ileriye
bir adım atsa kadın yuvarlanacak… Kısacası sürekli devrilme konumunda; fakat
garip bir şekilde, terazi gibi dengede…
Bir cümle ile MesKem: Heheheh ilk defa bu kısaltmayı
kullandığımı fark ettim. Kahkahayı bastım… Dayanacak omuz bulamayınca “Kemal’im yapmaz!”a sığınan kadın, kendinden aciz adam. Özde değil sözde çift.
Meral ile Cenk’i ya da Kader ile Cenk’i soran olursa henüz
ilişkileri net değil dersiniz. Meral tombik, mahcup Cenk’i
kabul etmeli. Kader’e ise ağlarını örecek bir delikanlı bulunur en tez vakitte.
Hepsinden önce Neriman Hanım’a bulsak ya en cicisinden, baba diyeceğimiz bir bey
^.^
Sevgiler, güzel haftalar…