Dizinin atarlı Songül’ü ile giderli Güney’in aşkıyla
başlamak istiyorum. (Evet, kabul ediyorum SonGün çifti favorim ^.^).Yetimhane kızlarının kaderlerinin bir anda değişerek özel okula gelmeleriyle tanışmışlardı. Songül, arkadaşlarını koruyarak kendini her türlü tehlikeye siper eder, kız grubunun içerisinde tabiri caizse en “delikanlı” kızı.
Henüz yetimhaneden özel okula geldiklerinde Güney ve
yandaşlarından dolayı kurban olacaklarını bilmiyorlardı. İçlerindeki temiz
niyet ile erkeklerle dışarıda buluştuklarının peşine, nereden bilebilirlerdi bekaret testi
için hastanede olacaklarını? Güney başkanlığındaki kötü ekip, kızları bir
çıkmaza sürüklemişti. Yalnız o da neydi? Karşımızda zaman içerisinde olayları
anlayıp Songül’e bakış açısı değişen Güney vardı. Aşık Güney, sevdalı Güney, fedakâr
Güney... Eski halinden eser kalmayan, hatalarını affettirmek için var gücüyle gece
gündüz çalışan Güney vardı. Sevdasını okula da yazar, sevdiceğinin yanında takı
da satar. (Ey aşk sen nelere kadirsin…)
Peki Songül? O nasıldı? Sert mizaçlı, erkek gibi kız
dediğimiz güzel gözlü kızımız. İşte o da kalbine söz geçiremiyordu. Güney'e kızgınlığı,
öfkesi yoğundu. Belki dayaktan hastanelik etmek bile istemiş olabilir. Şimdi
ise Songül'ü olduğu gibi kabul eden, iyimserliğin kitabını yazmaya aday bir
delikanlı vardı yanında, arkasında, sağında.
Bir cümle ile SonGün: Yetimhaneleri, duvarları aşan; kızın
daha güçlü, erkeğin yavaş yavaş aşkla büyüdüğü çift.