İnadına Aşk: İnatçı kutuplar birbirini çeker

Genetik kodlarında inat olan bu ailenin karşısında ise en büyük ferdinin tatlı sert duruşuyla inadı sözlüklerine çocukluklarından dâhil etmiş Aras Ailesi var. Yani Barutçu Ailesi’nin boyu 1.5 metre olsa da yüreğini ölçmeye mezuranın yetmeyeceği ferdi Defne’nin deyimiyle 21’inci yüzyıl Tellioğulları ile Seferoğulları’nın aşk kokan meydan muharebesine hoş geldiniz. Ancak bu muharebede şiddet yerini kıvrak mizah, keskin bıçaktan daha keskin replikler,  gerçekçi ve yüreğe dokunan oyunculuklar, başarılı sanat yönetmenliği, daha da başarılı yönetmenlik, aşkın melankolik hali, gerçek hayatın içinden çıkarılan kurgu ve müziğin en naif melodik haline bırakıyor.

Muharebenin genel hatları belli. Karşı karşıya duran iki ailenin yolları Aras Holding etrafında kesişir. Barutçu Ailesi’nden Defne, Aras Ailesi’nin Pandora’nın Kutusu diyebileceğimiz açıldığında duygunun 50 tonunu gösteren Yalın’a; Çınar Barutçu ise ailenin Barbie bebeği diyebileceğimiz en naif ve duru üyesi Yeşim Aras’a âşık olur. Defne, onu çok seven ama şahsına münhasır karakterleriyle bir ordu gücünde olan üç abiyle birlikte büyümüştür. Tabii bu üç adama laf anlatmak pek de kolay olmayacağından daktilo şampiyonlarının ve otomobilin direksiyonuna geçtiğinde hız tutkununa dönüşenlerin imreneceği bir hıza sahiptir. Tabii ki çenede! Ancak her ne kadar inadına çoğu zaman yenik düşse de Barutçu Ailesi’nin en mantıklı üyelerinden biridir. Kızımız için pek aklı başında diyemiyoruz; çünkü yengesi Leyla’nın doktor kardeşi Ezgi sayesinde edindiği Rıfkı adlı en ‘has’ dostu olarak nitelendirebileceğimiz bir iskelete tüm derdini anlatıyor. Yeşim Aras ise ailenin en değerlisi, pamuklara sarılıp bir evin en güzel yerine konulası, hayalleriyle en hayatın içinden denilesi, mantıklı konuştuğunda en hayran kalınası üyesi. Ancak ondaki inatçı damar da eminiz bir Arnavut’ta yoktur.

Plaza kalası da literatüre girdi çok şükür!

Gelelim erkek tarafına; Çınar Barutçu “kafasının dikine giden” deyiminin 21’inci yüzyıl versiyonu. Bu yönüyle TDK’ya yeni bir terim eklettirecek cinsten. Kız kardeşlerin fazlasıyla çektiği korumacı abi figürünün ekrandaki en güzel yansıması. Ve Yalın Aras; Defne’nin deyimiyle plaza kalası. Türk televizyon tarihinin “zenginim, yakışıklıyım ve âşığım” etiketi altında sıralayacağımız erkeklere özgün yorum getiren, kaplumbağa gibi kendi kabuğuna çekilen, duyguları sadece yaşamayan karşısındakine de yaşatan, inatçılıkta Defne’ye kafa tutan, hem “yurdum erkeği” tanımına uyan hem de bu tanımdan bir o kadar uzak ‘esas oğlan’. Tabii dizinin adı inat nosyonu açısından bu kadar iddialı olunca hikâyenin de içine biraz daha dâhil olduğunuzda yan karakter olarak adlandırmanın fazlasıyla yetersiz kalacağı diğer karakterler karşılıyor.

Barutçu Ailesi’nin birbirlerinden inatları yüzünden boşanmış ama hem aynı neden hem de aşklarından dolayı vazgeçemeyen çifti Toprak ve Leyla, Aras Ailesi’nin en aklı başında gözüken hovardası Deniz Aras ve gönlünü ona kaptıran, kıskançlıkta bir dünya markası olan Leyla’nın kardeşi Ezgi, İstanbul beyefendisinin karşılığı Süreyya Aras ve Ekşi Sözlük’te yazsa pek çok kişiye kök söktürme gücüne sahip, Barutçuların ‘reis’i Pembe Barutçu. Tabii kadronun en renkli karakterlerinden çoklu kişilik bozukluğunun en renkli versiyonu, çift kişilikle bu durumdan biraz da sıyrılmış Adem, Barutçu Ailesi’nin en belalı ama aynı zamanda en anlayışlısı Polat, Yeşim’i Barbie bebeklikten çıkaracak uçarı Nehir Aras ve sosyal medyada 140 karakter sınırını umursamayacak, özgüven timsali (“Maaşallah bana…” deyişi bile ayrı bir özgüven) ve postmodern ozan ile güzellemeler ustası arasında bir yerde duran Habibe’yi de unutmamak gerek.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER