Bazı dizileri izlerken arka planda daha önce
izlediğiniz dizileri görürsünüz. Aklınızdan “aaa bu sahne X dizisinde de vardı”,
“Y dizisinden sonra bu artık şaşırtmıyor insanları” diye geçirirsiniz. Yine de
bu dizilerin size sunduğu birkaç yenilik vardır ya da ileride bu geçmişin
gölgesinden kurtulabileceğine olan inancınızı saklı tutarsınız.
Gözlerimiz hala seni arıyor .
Supergirl’ü
izlemeye başlarken bu niyette idim. Ancak size yalan söylemeyeceğim. Bu dizide
ne bir yenilik ne de ileride beni şaşırtabilecek bir şeyler gördüm. Hatta bir
adım ileri giderek diyeceğim ki biz bu hikâyeyi sonuna kadar zaten izledik.
Neden bu diziye ihtiyacımız olsun ki? Supergirl
süper kahraman olmaya, umduğum gibi, feminist bir yorum katmış olsa idi ayakta
alkışlayan ilk insan ben olurdum. Ancak Clark
Kent’in dişisi olmaktan öte farklı bir yorum göremedim ben. Zaten dizinin
sloganı da bu durumu özetliyor gibi: "It's not a bird. It's not a plane.
It's not a man. It's Supergirl."
Üzgünüm bizimla değilsın !
Konusuna kısaca değinirsek: Kara Zor-El / Kara
Danvers (Melissa Benoist) Kripton
gezegeni yok olurken, dünyaya gönderilen Kal-El’i korumak için görevlendirilen
kuzenidir. Ancak uzayda işler beklenildiği gibi gitmez. Nihayet dünyaya
ulaşabildiğinde, Kal-El Superman
olarak ünlenmiş ve Kara’nın korumasına ihtiyacı kalmamıştır. Kara sıradan bir
Amerikalı genç olarak büyür ve CatCo diye bir dergide çalışır. Sonrasında
Supergirl olarak kendini bulması ve gelişen olaylar.

Melissa
Benoist’in, Kara
Denvers hali Superman’in Clark Kent hali gibi. Performansı başarılı ama yeni
bir yorum getirmemiş. Kara Denvers sakar, utangaç, içine kapanık bir kadın.
Clark Kent gibi gözlüğünü atıp, gömleğini yırtınca dünyadaki tüm kötülerin
kıçına tekmeyi basabilecek güçte ve cesarette oluyor.
Dizide tek dikkat çeken karakter CatCo’nun yöneticisi
Cat Grant rolündeki Calista Flockhart
idi. Biz onu uzun zaman Ally McBeal
olarak izledik. Diziyi izlediyseniz, Ally McBeal karakterini az çok
hatırlarsınız: Kendine güveni az, çekingen, utangaç bir kadın. Bu dizide ise bu
rolün tam tersi bir karakterde: Kendini beğenmiş, cesur, küstah ve bazen de dik
başlı bir kadın. İki karakteri zihninizde tarttığınızda, Supergirl dizisinin tek parlak noktası Calista Flockhart’ın
performansı denilebilir.
Kostümler, kullanılan mekanlar daha parlak ve teknolojik olsa da Superman ile aynı düzlemde gidiyor şimdilik. Supergirl'e eklenen kız kardeşlik hikayesi, umuyorum ileride ilk bölümün yarattığı hayal kırıklığını kırar. Bir yandan da Clark Kent dünyada ailesi dışında tek başına ayakları üzerinde durabilen bir karakterken, 'neden Kara Denvers'a bir kız kardeş desteği çıkılmış?' diye sormadan edemiyorum. Yine de kız kardeşlik hikayeleri güçlü ve derin olur umarım. Aynı adama aşık olan iki kız kardeşten öteye bir hikaye eklenirse, diziye renk katar.
Supergirl’ün yapımcıları Ali Adler, Greg Berlanti ve
Andrew Kreisberg. Son iki yapımcı aynı zamanda The CW kanalının çok izlenen DC
Comics uyarlamaları olan Arrow
ve The Flash’ın da yapımcıları
arasında. Bu durum şimdiden şu tartışmayı da getirdi: Supergirl’ün dünyası Arrow
ve The Flash’ın dünyası ile
karşılaşacak mı? Buna benim cevabım bence dizi o kadar ekranda kalamayacak.