İlişki Durumu: Karışık'ı severek izler ve takip ederdim. Gülmeyi çok severim. Karikatür karakterleri çok sevmesem bile İlişki Durumu: Karışık'ta bu çok fazla batmazdı gözüme. İlk bölümden, final bölümüne kadar bir kere bile ekran karşısında sıkıldığımı hatırlamıyorum. Hikayenin içine ne kadar teslim olsam da her daim Can ve Ayşegül aşkını desteklerdim. Kaç kez ekran başında gözyaşlarımla, onların aşkına eşlik ettim; hatırlamıyorum.
Ayşegül, Türk televizyonlarında zor görebileceğimiz bir kadın karakter olarak yaratılmıştı. Güçlüydü, ayakları yere sağlam basıyordu, inatçıydı. Yazar olması da onu kendime yakın hissetmem konusunda işin başka bir tarafıydı. Ve Can'la tanışmasından, içinde yeşerttiği aşka kadar her şey muhteşem bir şekilde ilerliyordu. Açıkçası, Murat ve Elif'in aralara girmesinden ve yanlış anlaşılmalar silsilesinden pek hoşlanmıyordum. Ama tuaf bir şekilde buna rağmen seviyordum İlişki Durumu: Karışık'ı... Final yaptığı için ne kadar üzülsem de Can ve Ayşegül'ü ebedi mutluluğa bırakmış olmanın sevincini yaşayabiliyordum.
Bir süre sonra, İlişki Durumu: Evli ile ekranlara dönüş haberini Ranini Tv'de okuduğum zaman da çok sevinmiştim. "Can ve Ayşegül, deli dolu ailesi ile birlikte "hem mutlu; hem de evli olmak mümkün mü?"nün cevabını arayacak. Bazen fırtınada sığınılacak bir liman olacak onlar için evlilik, bazen fırtınanın ta kendisi... Ama geminin yükü hep "aşk" olacak. Ayşegül yeni evlenmiş bir genç kız olarak şunu çok iyi bilecek ki "Her başarılı erkeğin arkasında, onunla gurur duyan bir karısı ve bu işe şaşakalmış bir kayınvalidesi vardır." satırları bile, bu yolda bu masala eşlik etmeye devam etmek için yeterliydi ama yine de merak ediyordum.
En nihayetinde, dün akşam tekrardan evlerimize konuk oldular da kavuşup, hasret giderdik. Karşımdaki Ayşegül ve Can'ı ise eskisinden daha enerjik bulduğumu söyleyebilirim. Hikaye, kaldığı yerden devam ediyordu ve her zamanki romantik komedi tatlılığından asla ödün vermemiş, yolun başındaki çizgisini bozmamıştı.
Bölümün, Can ve Ayşegül'ün ilk tanıştığı yerde başlamaları ve Can'ın şakayla karışık romantikliği gayet güzeldi ve ritim gittikçe yükseldi. Mediha, Naci, İsmail Dede, Nebahat ve Naciye yine tam gaz formunda ilerlediler ve sahnelerin dozajı yeterince iyiydi. Tekin Ailesi'nin iflası ve akabinde yaşananlar gerçekten komik ilerledi. Tüm olan bitenin de çiçeği burnunda çift Ayşegül ve Can'ın evlilik hayatlarını diledikleri rahatlıkta yaşayamamalarına etki ettiğini söylemeye gerek yok sanırım. ^^
Bir yandan Handan'ın menajerlik hayatı da bıraktığımız yerden ve iddialı devam ediyor. İlişki durumu, karışıktan evliye terfi de etse bazı şeyler asla değişmez; misal, entrikalar. ^^ Hikayeye tam bu noktada, Anıl İlter ve Serenay Aktaş dahil oluyor. Can'ın çapkınlık dönemlerinden kalma, çoktan mazi olmuş bir öykünün intikamı da Can ve Ayşegül aşkının yeni sınanması olacak.
Akışı sevdim, zaten olan hikayeye bağlanan yeni hikaye de bence gayet güzel. İzleyeceğim ^^
Tüm ekibin emeklerine sağlık, gönlüne bereket ve yolları açık olsun. Tekrardan hoşgeldiniz, bol şans!