Güneşin Kızları: Sıcak, çok sıcak, daha da sıcak olacak!

Güneşin Kızları: Sıcak, çok sıcak, daha da sıcak olacak!
Güneşin Kızları, yaz sezonunda ekrana çıkan üş beş ilginç işten biri, tartışmasız. Hikayenin kurgusu ve kimi karakterleri o derece ustalıkla yaratılmış ki insan özgün olduklarına inanmakta zorlanıyor. Üstelik Türk televizyonlarında "yapılamaz!" damgası yemiş bir tekniği de başarıyla yürütüyor. Bir sır saklıyor. Bu sırrı hem karakterlerden hem de seyirciden saklayarak 10 bölüm başarıyla yürüdüler. Görülmüş, çalışmış bir örneği yok. En başarılı hikayelerden biri olarak listeleyeceğimiz Kayıp, daha ikinci bölümde çökmüştü, hatırlatırım. Ancak bu projenin tasarımcıları, yapımcının da, kanalların da kafasında kemikleşmiş olan "Seyirci sır sevmez, izlemez" kalıbında hatırı sayılır büyüklükte bir delik açtılar. Şimdi sıra açılan bu delikten başarıyla yürüyecek olan diğer yazar gruplarında. O sebeple her şey ve bu yazı başlamadan önce Deniz Dargı ve Cenk Boğatur'a kocaman bir teşekkür etmek gerekir. Teşekkürler!

Lafa neden böyle başladım? Çünkü Güneşin Kızları hakkında her gün tonlarca içerik üretiliyor, çoğunlukla fangirl kafasında üretilen bu light kokulu içeriklerden tek bir tanesi dahi sektör için "Yaldızlı Kırmızı Kod" ile dosyalanması gereken bu sırlı hikayenin başarısından, devirdiği domino taşlarından bahsetmiyor. Koy cebe! Elbette bu projeyi duyduğu anda, "Getir!" diyen Kanal D'ye ekstradan teşekkür etmeyeceğim çünkü onlar bütün eleştirilerimize rağmen kapılarını "yeni" olana asla kapamadılar. Süreç Film ise bu yılın yükselen yıldızı, henüz boşa kürek çekmediler.. O yapıda da bir vizyon değişimi, gençleşme hissediyorum. Belki gidip uzun uzun konuşmak gerekir, kısmet..

Ama şimdi sizi sektörel konularla fazla yormadan, hemen, beklediğiniz Güneşin Kızları Set Ziyareti yazısının ilk bölümü ile sizleri baş başa bırakıyorum!
R.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER