Game of Thrones ekibinde bir Türk sanatçı: Onur Can Çaylı!

Yaratım sürecinin sancıları

Yaratım sürecinde dizinin teknik ekibi bana görmek istedikleri karakterin kısaca nasıl bir karakteri olduğunu ve hikayesini anlatıyorlar. Görselleri kendim oluşturup tasarlıyorum. Herkesin irkilerek izlediği bu tasarımları yaparken cok uzun süre ölü insanları ya da kadavraları inceledim. Sanirim 1 haftaya yakın her gece kabuslar gördüm ve sıçrayarak uyandım. ‬‬

Her başarılı iş gibi bu da kolay değildi.

Ben bir yaratım sürecine girdiğimde o karakteri kendimle özdeşleştiriyorum. Sadece o karakterin ruhumu ele geçirmesine izin veriyorum. Meslek dejenarosyunundan kaynaklı olarak bir süre karıma baktığımda onun yalnızca iskelet ve kaslarını, anatomisini gördüm. Zannediyorum ki benim bu şekilde kendimi kaptırmış olmam, izleyenlerin de aynı etkiyi hissetmesine yol açtı. Aldığım tepkiler herkesin cok ürktüğü yönündeydi. İnanın bana ben de hem yaratım sürecinde, hem de ortaya çıkan tasarımı ilk gördüğümde çok korktum. Eğer böyle olmasaydı çalışmam içime sinmezdi. şanslıyım ki kariyerimde içime sinmeyen çok az sayıda projede yer aldım. Game of Thrones bunlardan biri değil.

Game of Thrones sonsuza kadar sürse...

Mümkün olduğunca çalışmak isterim. Game of Thrones tek başına hayatımın büyük bölümünü kaplayan bir proje değil. Aynı anda zaten parçası olmak istediğim başka projelerde de çalışıyorum. Ama daha önce söylediğim gibi, Game of Thrones hayranı olduğum, ardından katıldığım ve çalışırken de çok keyif aldığım bir proje. Mümkün olduğunca ona devam etmek isterim.

Hedeflerim arasında...

Her zaman sınırlarını zorlayan bir tasarımcı olarak hedeflerim arasında, edindiğim yaşam ve kariyer deneyimimi aktarmak için ülkemde bir görsel efekt okulu açmak ve köklü kültürümüzü işleyebilecek, kendilni profesyonel bir ortamda ifade etmek isteyen gençlere yardımcı olmak istiyorum. Sinema sanatı kitlelere evrensel anlamda ulaşabilen bir iletişim biçimi. İnandığım bir şey var ki, yaratıcı gençlerimize bu kulvarda yarışacakları bir platform oluşturabilirsek dünya standartlarında projelere imza atabiliriz. Ben de bu platformun temellerini atmak, Türkiye'de özel efekt endüstrisinin gelişmesine katkıda bulunmak istiyorum.

Bir ağabey nasihatı vermek gerekirse...

Bu alanda çalışmak için neler yapmak gerektiği, nasıl başarılı olunabileceği ve uluslararası alana nasıl açılabilecekleri konusunda tavsiye almak isteyen çok sayıda insandan mesaj alıyorum. Benim tecrübelerim ve kendi yolumu bulma serüvenim, yaşadığım hayatın, hayata bakışımın yönlendirmeleriyle gerçekleşti. Herkesin yeteneklerinin ve istediklerinin farklı olduğunu düşünüyorum. Nacizane tavsiyem kimsenin sizin hayallerinizle dalga gecmesine ve küçümsemesine izin vermeyin. 

Yeteneğinizden şüphe duymayın ve kendize güvenin. Yarattıklarınız sizin düşüncelerinizin, duygularınızın ve ruhunuzun bir parçası. Ben onlara hep saygı gösteririm ve kendimi ödüllendiririm. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmeden, birileri "Artık yeter! Hadi hayata geri dön" deyinceye kadar çalışabiliyorsanız ne mutlu size! Çünkü bu iş sevmeden olmuyor.

Dünya kulvarında yarışmak istiyorsanız size her türlü kaynağa ve platforma ulaştıracak şey, yabancı dil. Günümüz koşullarında iletişim ve sanat paralel bir şekilde ilerliyor. Sanatçı olarak basarılı olma, başkaları tarafından görülme ve kabul edilme dürtüsü çok kuvvetli olsa da bence sanatçı her zaman kendisiyle yarışmalıdır. Böylelikle özgün bir ifade biçimine kavuşabilir.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER