Succession: Krallar sofrasında son akşam yemeği

ALAN RUCK: “Connor’ın tereyağının soğuk olması karşısında delirdiği sahneyi hayatım boyunca oynayabilir ve yönetmek isterdim.”
 
Üç sezon içinde oynadığınız bir sahneyi sizin yönetmenize fırsat tanınsa hangi sahneyi seçerdiniz?
Kesinlikle ilk sezondaki 4’üncü bölüme ışınlanırdım ve de Connor’ın tereyağının soğuk olması karşısında delirdiği sahne derdim. Bu sahneyi hayatım boyunca oynayabilirim. Şu an söylerken bile heyecanlandım yine (gülüyor.) Ve elbette yönetmek isterdim.
 
Tüm Amerika Tarihi’ni düşündüğünüzde Connor sizce hangi Amerikan Başkanı’yla münazara yapmak isterdi?
Açıkçası en azından benim varlığımın başlangıcı olan yüzyıl üzerinden değerlendirip Amerika Tarihi’ne baktığımda “yıldız başkan” olarak nitelendirilen JFK’i söylerdim ilk olarak. Göz alıcı bir dönemdi bence ve kendisi de öyleydi. Connor kesinlikle onunla şansını denemek isterdi. Ve tabii ki gururundan ötürü Thomas Jefferson ile Lincoln’ı seçerdim. Connor kibirli biri, bu nedenle bu üçlüyü karşısında görmek tam da onluk bir hareket olurdu.
 
Connor’ın hep dışarıda kaldığını belirten Alan Ruck, tüm Roy Ailesi’ni ve olayları sanki camın ardından izlediğini söylüyor. “Connor, nadiren o altın halkaya dahil ediliyor. Oldukça yalnız biri. Willa onun için harika bir varlık. Çünkü ailesi haricinde sahip olduğu yegane şey.” şeklinde ekleme yapan Ruck, Connor’ın teşhis konulduğunu bilmesek de dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip olduğunu söylüyor. Aslında Connor’ın aptal biri olmadığını, sanrılı biri olduğuna dikkat çeken oyuncu, herkesin onu küçümsemesini bu sanrılı haline bağlıyor.
 
Dört sezondaki tüm sahneler içinde ilk sezondaki 4’üncü bölümde izlediğimiz Connor’ın sorumlu olduğu gala sahnesine dönmeyi çok isteyeceğini belirten Ruck, bu anı kendisi için dizideki en eğlenceli an olarak görüp harika bir deneyim olarak nitelendiriyor.
 
Büyük ihtimalle hepimizin “Connor’ın başkanlıktaki ilk günü nasıl olurdu?” sorusunu acaba kim soracak diye birbirimizin gözünün içine baktığı toplantıda tabii ki bu soru geliyor ve Ruck şöyle cevaplıyor: “Tam anlamıyla kaos! Umarım ne yaptığını bilen insanlarla çevrili olur aksi takdirde ABD’nin sonunu getirebilir Connor hem de ilk birkaç gününde.”
 
Belki paralel bir evrende Connor’ın hayatında bir arkadaşı olabilirdi ancak söz konusu ‘Succession’ dünyası olduğunda bunun ihtimali dahi konuşulamaz. “Siobhan genç, güzel ve akıllı bir kadın. Aslında dost olmak çok istersiniz onunla ama tek bir dolar için bile gırtlağına yapışabilir. Bu dünyada arkadaşın olması çok zor. Kendall ile Stewy; aslında onları yegane iyi arkadaşlar olarak nitelendirebilirdik ama o da tamamen iş bazlı bir dostluk. Bence bizim hikayemizde insanların, dostluk kurma kapasiteleri olmayabilir.” şeklinde bir teyit de Alan Ruck’tan geliyor.
 
Son olarak söz tabii ki beklendiği üzere yine Connor’ın siyaset adamı olma çabasına gelindiğinde ise hepimizin beklediği cevabı oyuncu veriyor: “Connor’ın, ABD Başkanı olma düşüncesi ve çabası, Logan’ın dikkatini çekmesi ve takdirini kazanmasına yönelik tamamen. Bu nedenle tüm şansını deniyor. Aksi takdirde Logan’ı etkilemesi imkansız.”
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER