SARAH SNOOK: “Shiv temelli bir spin-off
olsaydı 3. sezonun final sahnesiyle açılırdı.”
• Shiv üzerinden ilerleyen
bir spin-off çekilseydi bu üç sezon içinde yaşanan hangi olayla açılmasını ve
de özellikle dizinin hangi parçasının daha detaylandırılmasını isterdiniz?
Oh,
harika soru… (gülüyor.) Shiv ile ilgili bir spin-off’tan emin miyiz? Çünkü
oldukça çalkantılı ve hareketli bir spin-off olurdu. Açıkçası üçüncü final
sahnesiyle açılmasını çok isterdim çünkü büyük ihanetin vurgusuyla hepimize
darbe vuran bir andı. “Shiv, Waystar Royco’yu mu yönetiyor olurdu yoksa kendi
şirketini mi kurmuştur?”, “Tom’la birlikte ilişkilerini yürütmenin bir yolunu
bulmuş mudur?”; bu iki sorunun da cevaplanmasını çok isterdim. Ve evet,
kesinlikle bir spin-off gerçekten çok ilginç olurdu.
• Üç sezon içindeki tüm
bölümleri göz önünde bulundurduğunuzda senaryoları okurken, “Saçmalamayın bu
repliği kesinlikle Shiv’in söylemesi gerekirdi” dediğiniz bir replik oldu mu?
Spesifik
bir replik hatırlamıyorum; kesin olmuştur. Ancak üçüncü sezon finalini
okuduğumda ve de final sahnesini çektikten sonra hala şunu diyordum:
“Saçmalamayın! Devamında ne olacak hemen söyleyin.” Aslında bunun cevabının
bende de az çok olması gerekirdi çünkü Shiv’in o an aklından geçenleri
biliyorum. Fakat aynı zamanda gerçekten bir ‘Succession’ hayranı olduğumdan
“Hadi oradan, saçmalama” anı yaşamıştım o zaman.
9
ayrı ülkeden gazetecinin dahil olduğu basın gününde her gazetecinin oyunculara
2’şer (Nicholas Braun’da zaman yetmediğinden teke düştü) soru yöneltme şansımız
oldu. Basın toplantısının devamını özetlemek ve Sarah Snook’un dizi ve de final
üzerine düşüncelerine değinmek gerekirse; tabii ki başarılı oyuncuya yöneltilen
ilk soru 4’üncü sezonun ilk bölümünün finalindeki Tom ile aralarındaki sahne
oldu. “Oynaması çok eğlenceli bir sahneydi. Böyle deyince kulağa garip geliyor
çünkü gerçekten üzücü ve de duygusal yoğunluğu yüksek bir andı. Ancak eğlenceli
dememin en temel nedeni, Tom ve Shiv’in arasında daha önce böyle bir şeyin
yaşanmamış olması.” sözleriyle kendisinde bıraktığı ize değinen Snook, Shiv ile
Tom arasındaki dinamiği bu sahne özelinde şöyle özetliyor: “Shiv, Tom’un
dürüstlüğüyle yüzleşmiş oldu. Tom eğer ‘Hayır, hayır; beni affet, seni
seviyorum, bana geri dön’ deseydi o zaman aralarındaki her şey tamamen kırılmış
olurdu. Shiv, Tom’un onunla aynı fikirde olmasını istemiyor ve onu provoke
ediyor. Ve Tom belki de ilk defa Shiv’le aynı fikirde olmadığını söylüyor. Bu
da aslında en üzücü tarafı. Shiv bu durumu hemen kabulleniyor çünkü gerçek
duygularını hiçbir zaman söylemeyecek kadar gururlu.”
3
sezon boyunca “Shiv, gerçekten Tom’u sevdi mi?” sorusunun cevabı benim için
diziye dair en büyük değişkenlerden biri olmuştur. Sarah Snook, bu belirsizliği
tek bir cümleyle sonlandırıyor: “Shiv, aslında özgürce nasıl seveceğini
bilmiyor.” Final sezonunda ikili arasındaki ilişkiye dair son savunması ise şu
sözlerle oluyor: “Shiv belki hiçbir zaman yüksek sesle söylemedi ama içinden Tom’a
hep söylediği şey; ‘Evet, hatalıyım biliyorum ama birilerini suçlamam, onlara
yüklenmem gerekirdi. Aksi takdirde benim varlığım, kişiliğim çok daha kırılgan
olurdu.”
Dizinin
final yapmasına en tepkili olan kişi yüksek ihtimalle Sarah Snook olmuştur. Son
bölümü okuduğunda ağlayan oyuncu, final senaryosunu verdiği hissi tek bir
cümleyle özetliyor: “Benim için ‘evet, buraya kadarmış ve gerçekten de 5’inci
sezon olmayacak’ teyidi gibiydi.” Ancak bölümü çekerken bu kararın kesinlikle
doğru olduğunu düşünüp hissetmiş. “Jesse (Armstrong) gerçekten çok cesur bir
hamle yaptı ve bu denli popüler bir diziyi kelimenin tam anlamıyla zirvede
bıraktı. Buna saygı duymaktan başka bir şey yapamazsınız.”
Logan’ı
en seven kişinin Shiv olduğuna dair gelen bir yorum karşısında hemfikir olan
oyuncu; “Hem Logan hem de Shiv, kendilerini işleri üzerinden tanımlayıp ifade
ediyor. Bu nedenle de Logan’ı en çok seven Shiv. İkisinin de uğruna
savaşacakları şeyler hep oldu. En tepeye ulaşmak için savaşmak zorunda kalan
bir mazlum gibi aslında Logan. Shiv de erkek domine bir endüstri ve de ailede
kadın olarak en tepeye ulaşmaya çalışıyor. Bu nedenle Shiv de, Logan kadar
yalnız.” diyor.
4’üncü
sezonun daha ilk bölümünden göreceğimiz Shiv’in kardeşleriyle birlikte bir nevi
oluşturdukları komün, Sarah Snook’u en cezbeden ve de ona en keyif veren
unsurların başında geliyor. “Daha önceki sezonlarda görmediğimiz bir yakınlık
söz konusu aralarında. Kieran (Culkin) ve Jeremy (Strong) ile birlikte bu
şekilde sahnelerimin olması oyunculuk açısından benim için yeni ve tazeydi.”
şeklinde ekleme yapıyor.
‘Succession’ın,
‘The Wire’ ve ‘The Sopranos’ gibi dramalarla aynı rafa kaldırılacak olmasının
en temel nedenini tek bir meseleye odaklanması olarak nitelendiren Snook, “Meselesi
net ve açık. Ele aldığı konular dağılmıyor. Bununla birlikte Tom ile Greg
arasındaki absürt ilişki gibi komedi elementlerini de içinde barındırarak
yerini özelleştiriyor.” diyor.
Son
olarak insanların bu denli kötü insanları izlemekle ilgilenmesinin nedenine
dair gelen soruya ise verdiği yanıttaki Yunan Mitolojisi referansı aslında
‘Succession’ın yeniden en temel, düz bir parçayı alıp nasıl elmasa çevirdiğini
özetliyor: “İnsanlar, Tanrılara inansalar da onları kusurları olduğunu bilerek
inanıyorlar. Skandalları seviyoruz. Misal Zeus’un tecavüzcü olduğu biliniyor
ama gücünden ötürü ona tapılmış. ‘Succession’da da Roy Ailesi’ne baktığımızda
güçlü, medyayı kontrol edebilen ve zengin bir aileyle karşı karşıyayız.
Bunların hepsi arzulanan ve dolayısıyla beraberinde merakı, tapınmayı getiren
unsurlar. Ve bu insanların kötü olması leziz bir durum çünkü izlerken şu garip
hazzı yaşıyorsun: ‘Bak, tüm bu sahip olunanlar bile kişiyi mutlu etmiyor ya da
onu daha iyi bir insan kılmıyor.’ Bununla birlikte de şunu fark ediyoruz; sahip
olduğumuz koşullar ne olursa olsun hepimiz aynıyız.”