Hugh Laurie'yi ekrana döndüren Avenue 5 ekibiyle konuştuk

Lenora Crichlow (Billie McEvoy) & Ethan Phillips (Spike Martin)
 
• Avenue 5’in nesi sizi cezbetti?
EP: Senaryoyu okuyunca yüksek sesle okudum ve bu çok nadiren olur. Kahkaha attım ve sandalyemden düştüm, karım “Bu kadar komik olan ne?” diye sordu. Veep’in birkaç bölümünde oynamıştım, seçmelere katıldığımda Armando beni tanıyordu. Çok heyecanlandım.
 
LC: Beni cezbeden şey Armando oldu. Başka bir şey bilmeme gerek yoktu. Sette kahve bile yapabilirdim! Elini attığı her şey çok akıllıca, komik, doğal ve orijinal geliyor. Bir şeyi bu kadar çok istediğimi hiç bilmem. Billie’nin nasıl olacağını bilmiyordum, sadece buna dahil olmak istedim.
 
• Armando Iannucci’yle çalışmak nasıldı?
LC: Zekası, herkesin kendini gösterebilmesinden kaynaklanıyor. Bu kadar ortak çalışmaya dayalı olmasına şaşırdım. Arkasında çok sağlam işler olduğu için, gelip şöyle demesini anlayabiliyorsunuz: “Bakın, ben biliyorum ve tek yolu bu.” Ama ortak çalışma istiyor. Herkes değer gördüğünü, önemli olduğunu, sesinin duyulduğunu hissetti, sahneleri birlikte çalıştık ve prova yaptık. Ortamı o belirliyor ve gerçekten çok yaratıcı. İki çekim nadiren birbirinin aynısı oldu. Kadro doğaçlama konusunda yetenekli oyucularla dolu, sürekli tetikte olmak gerekiyor. Montajcılar için durum nasıl bilmem, ama bizim için çok eğlenceliydi.
 
EP: Ne olacağını asla bilemiyorsunuz. Herkesin sahneyi oynamasına izin veriyor, sonra doğaçlama yapıp aklından geçen şeyi önerebiliyorsun. Herkes bir şeyler ortaya atıyor, bazıları tutuyor. Sana kendini Robin Williams gibi hissettiriyor, sanki hiç baskı olmadan istediğini yapabilirmişsin gibi. Çok rahat bir iş ortamıydı.
 
• Avenue 5’in diğer eserlerinden farkı neydi?
EP: Benzerliği, büyük şeylerin tehlikede olmasıydı, ama insanlar şifreler yüzünden tartışıyor. Ama daha önce hiç uzayda bir dizi çekmedi ve burada siyasi olmayıp da hicvedilebilecek birçok şey var. Gülmekten laflarımı söyleyemediğim oldu. Kullanılmayan kısımlar bile çok güzeldi.
 
LC: Onun eseri olduğu belli oluyor. Perdenin arkasından bir bakış veya bir döşeme. Armando Iannucci’nin yaptığı bir şeyi izlerken her zaman “Bunu izlememem gerek” hissine kapılıyorum. Avenue 5’te de bu unsur var, sadece gelecekte geçiyor, bu da onun için yeni bir şey. Dünya hakkındaki görüşünü yansıtıyor ve bu heyecan verici, çünkü nasıl olacağını kim bilebilir?
 
• Bize karakteriniz hakkında ne anlatabilirsiniz?
EP: Spike Williams’ın çok fazla sorunu var, ama sorunlu olduğunu bilmiyor. Kendini çok önemli sanıyor. Mars’a çıkan beşinci Kanadalıymış, ama başka kimsenin umurunda değil. gemiye ünlü olarak binmiş. Büyük astronotlardan birini getirtmeye çalışmışlar, ama en eziklerine kadar düşmek zorunda kalmışlar. “30 yıl önce Mars’a ayak basan bir adam var, hem ucuz hem de müsait” diye düşünüyorlar. Ve gemiye bu şekilde biniyor. Uzay yolculuğu hakkında bir iki şey biliyor, o yüzden birkaç kere işe yarıyor. Ama bu gemi onu çok aşıyor. Bence bu yolculuk biraz uzayacak diye çok mutlu, çünkü uzaya gitmiş ve uzayı seviyor. Ve izlenimlerime göre dünyada onu bekleyen pek bir şey yok. Ayrıca yanında bir sürü ilaç ve bir sürü bekâr kadın var. Yani Disneyland’de gibi.
 
LC: Billie farklı dünyalar arasında bir köprü çünkü o aslında bir mühendis ama yavaş yavaş vitrine de çıkıyor, çünkü Kaptan Ryan Clark (Hugh Laurie) bunu beceremiyor. Teknik şeyler için Billie’ye ihtiyacı var, Billie’nin de ona iletişim becerileri konusunda ihtiyacı var, yani birbirlerini dengeliyorlar. Bilgisayarının başında çok mutlu, ama sorumluluk alıp liderliği üstlenmek zorunda kalıyor. Billie’nin ne zaman gerçekçi ve dürüst, ne zaman yardımcı olması gerektiğini ayırt etmesi gerekiyor. Ona kalsa, herkese “Bakın, durum bu, büyük ihtimalle burada öleceğiz” der. Hiç yardımcı değil!
 
• Karakterleriniz için birinden esinlendiniz mi?
EP: Armando Buzz Aldrin’den (eski astronot) söz etti, galiba çok kibirli bir adam. Onu örnek aldım, onunla bir şeyler izledim.
 
LC: Partnerimin iki kız kardeşi de bilim insanı. Onlarla Şükran Günü yemeğinde tanıştığımda dünya ve insanlık hakkında çok bilimsel, ilkeli ve disiplinli bir şekilde söz ettiler, ben de “Vay be” dedim. Dünyada kalan zamanımız hakkında fikirlerini söylediler, duygularından bağımsız ve gerçekçi şekilde anlattılar. Billie’nin tarzını belirlememe çok yardımcı oldular. Diğer karakterlerinin ona bakışı hakkında Billie için çok fazla ilham aldım. Çok güzeldi, çünkü elinde tüm bölümler olmadan televizyon için bir karaktere hazırlanmak çok zor, çünkü karakterinin gidişatını bilmiyorsun. Oyuncularla prova yaparken, diğer karakterlerin senin karakterinin arkasından neler dediğini öğrenmiş oluyorsun!
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER