Doğru
sayfadasınız; Boran Kuzum ve Miray Daner röportajının yayınlandığı sayfa. Ancak
bu iki oyuncuyla tanışmışken haliyle sözü onlara bırakmadan söyleyeceklerim
var. Gündüz ile gece arasında devir teslim töreni bittikten sonra gündüze özlem
duymamızı engelleyen parıltılar kendilerini gösterir gökyüzünde. Bunlardan biri
vardır ki diğerlerinden ayrılır, daha parlaktır, yönünüzü bulmanızı sağlar.
Kutup Yıldızı veya Büyük Ayı olarak bilinir. Bu yıldız, etrafındakileri de öyle
bir aydınlatır ki bazen başınızı gökyüzüne kaldırdığınızda bu yıldızın
replikalarını görürsünüz, o anda birden fazla Kutup Yıldızı vardır. İşte, Boran
Kuzum ve Miray Daner nam-ı diğer Leon ve Hilal, fandom diliyle de HiLeon’un
hikâyesi de bu Kutup Yıldızı misali. İkisini ayrı sahnelerde izlerken, “Evet,
Kutup Yıldızı oydu” diyorsunuz ancak karşılıklı aynı kare içine girdikleri an
ise öyle bir parıltı yansıyor ki hangisiydi Kutup Yıldızı ayırt edemiyorsunuz.
Hayal güçlerinden, kalplerinden üfledikleri ruhla yarattıkları Leon ve Hilal, ekran
başındaki her yaştan izleyiciye “aşk”ın işlem görmemiş, en organik halini sunuyor.
Bu da her perşembe akşamı Kanal D ekranlarına gelen
Vatanım Sensin’in, bölüm bittikten sonra bile Twitter’da TT
listesinde birinci sırada kalmasına yol açıyor. Türk televizyon tarihinde bir
‘ilk’e imza attıklarını söylemek de yanlış olmaz. Zira dönem dizisinde bir
tohumken bu denli yeşeren aşk hikâyesi ve genç bir çifte ilk defa rastlıyor
olabiliriz. HiLeon’un bu denli güçlü olmasında Boran ve Miray'ın bağırmadan, göze
sokmadan, sakince oynamalarının etkisi çok büyük. Tabii enerjileri, DNA’larının
nişanesi olan yerleşik tebessümleri, samimiyetleri ve sanata olan tutkuları da
cabası. “Sanat için yaşamak” ile “Yaşamak için sanat” kombinasyonlarının vücut
bulmuş halleri onlar.
Röportaj bittikten sonra ona olan hayranlığımı ifade
ettiğimde Boran’ın gözlerindeki çekingen ve gururlu ışıltıyı yıllar geçse de
unutmayacağımı söyleyebilirim. Son anda seti çıktığı için çekime geciken ve
sanki bu gecikmeye kendisi yol açmış gibi dert edinerek Boran’ı dahi arayıp
ondan ve de ekipteki herkesten defalarca özür dileyen Miray’ın ise sektör
diliyle bu hiç “bozulmamış” yanı hafızamda hep kalacak. HiLeon’un yeri tabii ki
her zaman bambaşka ve özel ama galiba ben adımı Boran Kuzum ve Miray Daner fan
listesine ayrı ayrı yazdıracağım gibi gözüküyor.
Umarım gün
gelir Boran’la Edinburgh Tiyatro Festivali’ne katılma ya da o hayalini kurduğu
filmini çekme, Miray’la ise kapalı gişe oynayan müzikal oyunu sebebiyle bir
araya gelir ve bu röportajı yeniler ve de yineleriz. O zamana kadar
huzurlarınızda Boran Kuzum ve Miray Daner; ekran başındakilere etiketlerden
sıyrılmış aşkı hatırlatan, oyunculuklarıyla her bölüm şiir gibi akan HiLeon!
*
*
Fotoğraflar Emre Yunusoğlu
Styling Oğuzhan Erdoğan
Mekân Tilki Yapım Stüdyo
Yazı devam ediyor...