Okul hikayesine gelmemek için dirensem de gelmem
gerek. Hiç içime sinmedi. Ne çocukların formaları, ne ortam, ne yaşıtları ne de
diğer şeyler... Her şey koca bir balondan ibaret ve şeffaf olsa da o balon
görünüyor. Kızların yaşını baştan beri 16-17 civarında bilsek de yaşadıkları
hayat bunu unutturmuş bana. İnsan her gün spor arabayla gezen ve alkolün dibine
vuran liselilere denk gelmiyor. Lise komşusu üniversite fikri ise hiç akla
yatkın değil. Keşke direkt üniversite ortamında görseydik hepsini. Bu lise
meselesini hikayeden çıkarınca pek de bir şey hasar görmüyor çünkü.
Elif'in ''Ay napıyoçun çeeen'' diye Selin'i
küçümsemeleri ve karşılığında yediği goller çok keyifliydi. Lise işi sadece bu
anlamda işlevsel sayılabilir. Ali, Selin ve Elif şahane bir üçlü oldular.
Sezgilere filan ihtiyaç olmadan da Elif'in beyninde kıvranan kurtları gördük. Ama
bir sırrı daha düğümlemeye takatim kalmadı bilesiniz. Umarım neticesine biz de
fazla kıvranmadan kavuşuruz.
Hep söyledim yine söylüyorum, Haluk'u siz
delirttiniz. Adam ne zaman deliliklerden uzak kalsa çiçek gibi oluyor. Canı
sıkılan adamı dürtmese belli ki gayet neşeli davranacak. Hatta ideal aile
babası bile sayılabilir.
Sizi itinayla rencide ederim bakışı
Ali ve Selin iyice favorim haline geldi, tutmayın
beni. Hem çok deli hem çok renkli bir çift oldular. Pardon çift demişim. Ali
haklı, Selin ondan da haklı. Fakat daha çift bile olamamışlarken Haluk gerçeği
öğrenseydi şarampole yuvarlanırdık. Belli ki Elif'in açacağı belalar Selin'i
bulacak ve Ali günün sonunda kahraman olacak. Neden? Çünkü klişe. Ama merak da
ettiriyor işte...
Gençlerin liseye girişi, Melisa ve Haluk ilişkisini daha da fena bir hale getirdi. Neyse ki Nazlı parçaları birleştirip Melisa'nın karşısına çıktı. Şimdi de ''Ben bildiklerim yüzünden gönderildim'' meselesi çıktı başımıza. Arkadaşlar sadece biz mi bilmiyoruz yoksa siz biliyorsunuz da bana anlatmıyor musunuz? Aha burama kadar doldum sonunda. Sırları bilen yamacıma park etsin.
Siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.
Güzel günler.