Bu aralar favori kalıbım “Hayatlar…;
hayaller…” Kullanmasam olmazdı. Sanılmasın ki Can'ı gömüyorum. Nedenini yorumumun derinliklerinde
bulabilirsiniz. Ama ilk önce, her zaman olduğu gibi, güzel bir bölüm izleten
çeken, oynayan, yazan, çalışan herkese kocaman teşekkürler, sevgiler.
Ellerinize kollarınıza sağlık. Ekran karşısındaki geçirdiğimiz zamana değdi.
Kalp kalp kalp.
Ayşegül ve Can’ı “Devlet dairelerini
özel işleri için gereksiz meşgul etmekten” şikâyet edeceğim, ama kime şikâyet
edeceğimi bilmiyorum. O iş öyle bir kalsın, ben yorumuma bakayım. Kısaca
hatırlayacak olursak geçtiğimiz hafta son sahnede Ayşegül elindeki belgeleri
ağlaya ağlaya Can’a imzalatmıştı. “Anlaşmalı” bir şekilde boşanmalarının önünde
hiçbir engel olmadığı gibi Mediha Hanım Teyze’den Elif’e kadar herkesler de bu
duruma pek teşneydi. Çünkü herkes birinin, bir şeylerin peşinde.
Alo kına hattı mı?
Balıkçı Hasan Dayı her zaman olduğu gibi
yine, yeni, yeniden haklıydı: Sevdanın sözleşmesi mi olur?, dedi. Hay ağzın bal
yesin dayı ya. Olan ya da olmayan sözleşmeler insanların birbirlerini sevmesine
engel olmasın! Boşanıyor olmaları birbirlerine sevmelerine engel mi? Hani
dedi ya Can “Başlangıçlar bitiyor, bitişler başlıyor.” diye. Aynen Can aynen. Bu
boşanma herkes için yepyeni, sıfır kilometre bir başlangıç olacaktı; öyle de
oldu. (Pozitif düşün Duygu. Bardak dolu, bardak dolu, bardak dolu.)
Elif, bu belgeleri büyütüp duvarına asmalı. ^^
Yeri geliyor annemizle, babamızla
bile ters düşüyoruz, insanız sonuçta, eyvallah. Ama Ayşegül ve Can gibi, birbirini
bu kadar seven iki insanın, kendilerine bu kadar acı çektirmesi… Ne bileyim. Genellersek
acıdan besleniyoruz hatta acıdan zevk alıyoruz galiba! Acıdan zevk alsak da
boşanma sahneleri çok acısız geçti. Özellikle Can'ın dalıp gitti sahne
buram buram Yeşilçam kokuyordu. Birbirlerine bakışmaları, ellerinin buluşması… Sahne
Yeşilçam gibi gelse de müzik kutusu gibi olan zihnimde Yalın, Günaydın şarkısını
mırıldanıyordu. (Her zaman olduğu gibi Günaydın'ı, bölümün içinde dinlediğimiz Ezginin Günlüğü - Eksik Bir Şey şarkılarını ve fragmanı son sayfaya bıraktım. Günaydın'ın sözlerinin bir kısmı ise hemen
aşağıda.)
Aşk içinde misafir olmaz / Ya yalnız sen ve ben
İki gönül arasına üç saklanmaz / Ya yalnızlık ve ben
Ya o ya ben
Ağlaya ağlaya senden vazgeçiyorum
Can Ayşegül'e böyle bakmasa her şey daha kolay olabilirdi!!!11bir!!1!
İlişki Durumu: Karışık dizisinin en sevdiğim, en “Helal olsun”luk yanı bu galiba. Güzide
sistemimizin vazgeçilmez bir parçası olan uzun dizi sürelerine rağmen sahneleri
birbirinden koparmadan, uzatmadan ve acısız akıyor olması. Hoş bir de onlara
sormak lazım ya... Ama ekranın izleyici tarafından, kendi adıma konuşursam
sıkıntı yok. Dilerim ki emeklerinin karşılıklarını fazla fazla alırlar.
Tekrar konuya dönecek olursam: Ayşegül
ile Can’ın ayrılmasına sevinenler listesi yapsak herhalde birinci sırada
kesinlikle Can’ın annesi Mediha Hanım Teyze’yi koyarız herhalde, değil mi? Sıralamam:
1-Mediha Hanım Teyze 2-Elif 3-Murat olur.
Murat dedik, Elif dedik. Onlara yeni bir sayfa açalım...