Diziye yeni bir kötünün girdiğini duyunca biz. Yine mi ya!
Gelelim asıl başlamak istediğim sahneye. Bu bölüm beni en çok etkileyen sahne hiç şüphesiz Sedat Bey'in hastane önünde Banu’ya söylediği sözlerdi. “Yıllarca Kader'e annelik yapmadan yaşadın ama.” Sonuna kadar haklı mıydı? Evet. Ama hiç kimsenin bir anneyi çocuğundan ayırmaya hakkı yok. Anne çocuğa kötü davranıyordur, bakmıyordur bu gibi durumları kast etmiyorum tabii ki. Banu Hanım Kader için ne kadar kötü bir anneyse Derin için de bir o kadar iyi bir anne. Sedat söylediklerinde haklı, yaptıklarında haksızdı. Banu’dan boşanıp kızının velayetini alabilirdi. Banu sadece belli zamanlarda görürdü kızını.


Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı.

Gerçi ben Banu için üzülüyorum ama o Kader için hiç üzülmüyor. Sedat “O çocuğa bu kadarını borçlusun. Yanına git en azından.” dememiş olsa onu bile yapmayacaktı. Hastanede Kader annesine gitmesini söylediğinde umutlanan tayfa (ki bende sonunda akıllandığını düşünüp sevindiydim) ne yazık ki hüsrana uğradı. Banu kızını kaybedince acısını çıkarmaya yurda gelince Kader yine annem diye peşinden koşmaya başladı. Hani Songül demişti ya “Ana analığından vazgeçiyor da evlat anasından vazgeçemiyor.” diye o hesap. Böyle devam ederse bu kadın daha çok zarar verir Kader'e.

Banu demişken Neriman Hanım'a değinmemek olmaz. Bilen bilir, Neriman Hanım'ı sevmem aslında. Hayatım boyunca dini imanı para olan birçok yönetici gördüm. Hiçbiriyle de iyi anlaşamadım. Ama Neriman Hanım Kader'e Banu’dan daha çok annelik yapıyor. Hatta fark eden olmuştur, yurdun bahçesinde Banu ona teyze dediğinde bile "Ne diyorsun sen?" diye değil "Kader'e zarar verme!" diye celallendi. Ben de dizi başladığından beri belki ilk kez inandım Neriman'ın samimiyetine. Yaptıklarını telafi etmez ama kızları böyle korumaya devam etsin canımı yesin. Bir de Banu'nun ağzını verebilen ender insanlardan olduğu için (diğeri tabii ki Sedat) bendeki yeri her hafta yükseliyor.


Vurur yüze ifadesi Kemal'im yapmaz be bitanesi. (Sueda adlı arkadaşımın Twitter'ından alıntı. Teşekkürler)

Benim vazgeçilmez, yazarken sinirden tırnaklarımı kemirdiğim karaktere yani Mesude’ye gelecek olursak belki de haftalardır ilk kez anne olmanın ne demek olduğunu anladı. İfade bana göre yanlıştı. Anne olmak, eziyet çekmek değil; dertlere, belalara karşı göğsünü siper etmek çocuklarına. Ama fikri anlamış olması da şimdilik yeter. Geçen haftaki tahminimde yanıldım. Ben bir süre parayı ödeyenin Kemal’i olduğunu düşünür ortalıkta gezer demiştim. Öyle olmadı. Hapishaneden çıkarken Eylül karşıladı onu. Olanları anlattı ama Mesude yine Kemal’ine konduramadı. Kemal'e borç yüzünden, Mesude'yi hapisten çıkarmak için hiçbir şey yapmadığı için çemkirirken sadist bir zevk aldım açıkçası. Daha çok bezdir şunu canından kızım Mesude. Kızı için Nazan Hanım'ın evine hizmetçi olması ise beklemediğim bir hareketti tebrik ederim. Geçen haftalarda çalışmamak için Kemal’e döndüğünü düşünürsek hele. Bir de saçları boyanınca gerçekten daha iyi olmuş. Teşekkürler efem…
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER