Tekin, mutsuzken de kızgınken de öfkeleniyor. Nefes aldığı
her an damarlarında dolaşan öfkesi volkan olup taşıyor mutsuz ya da kızgın olduğunda. Bunun
yanı sıra sevgiye muhtaç birisi Tekin. Geçen haftadan beri Tekin’in kalbinin
kıyısında köşesinde bir iyilik kırıntısı bile kalmasa daha mı hoş olurdu diye
düşünüyorum. Hatta bölümün başında da bunu dile getirdim, Tekin salt kötü bir
karakter olsa keşke dedim. Ama zaman aktıkça kalbinde acılar saklı bir adamı da
izlemek istediğimi fark ettim. Peki bu konuda seçme şansım olsa hangi Tekin’i
tercih ederdim? Bilmiyorum. Ama senaristlerimiz kararını vermiş, gelecek bölümler
Tekin’in çocukluğundan kalan acılarına gebe.
Tekin’in annesi intihar etmiş, bu durum iki kardeşte de
büyük etkiler bırakmış. Annelerinin intiharına Neşe açısından da bakacak olmak
güzel. Neşe, kibar avukat Hilmi’yle de tanıştı. Aldık mı buradan bir aşk
üçgeni. Hilmi’yle Aylin tanışsın istiyordum ama kısmet Neşe’yeymiş…
İlk bölümde Gönül ve Tekin’i, Gönül’ün evinde bırakmıştık.
Gönül habersizce evden dışarı çıktı, Yusuf’u da işine
karıştırmadı. Ama Tekin gibi her tarafta tanıdığı olan bir adam peşindeyken
biraz daha temkinli olması gerekmez mi? Tek başına Figen’in evine gitmesinden
bahsediyorum, evet. Figen orada onu ele verse ne olacaktı? Figen demişken, Figen karakteriyle Selen
Öztürk’ü de çok beğendiğimi belirtmeden geçemeyeceğim.
Kahveler soğuyacak Gönül, nereye gidiyorsun?
Şimdi Tekin’in zorbalıklarını, öfkesini, şiddetini
unutun. Siz Gönül’e aşkına inanmadınız mı? Ben inandım. Gönül de inanmıştı.
Tekin tüm bunları unuttuğunuzda sevgisinden şüphe edilecek bir adam değil. O
yüzden Gönül’ün Tekin tarafından aldatılmış olmasına inanmaması da normal.
Aslına bakarsanız Gönül, Tekin tarafından her anlamda aldatılan bir kadın.
Ekranın içine girip “Sevdiğin adamın içinden bir canavar çıktı Gönül’cüm, bir
zamanlar seviyorum dediği kadını öldürdü bu canavar; başkasıyla aynı yatağa
girse ne yazar, girmese ne yazar.” diye sarsmak istedim Gönül’ü ama sağolsun
Hatice anne benim yerime bunu yaptı. Fakat Hatice anneye de bir çift sözüm
olacak. Daha iki gün önce kıyamet kopmuşken, Yusuf’a bu kayıtsız şartsız güven
nereden geliyor kuzum?
Gönül, şuraya bir ağaç ev yapıp geri dönmesek mi?
Gönül de Yusuf da yaralı, birbirlerinin yaralarını sarmak
istemelerini anlıyorum. Şimdi merak ettiğimse, babaları meselenin içine girince
açılacak olan yeni yaralar nasıl sarılacak? Gönül’ün yaralarını kanatan Kürşat,
Yusuf’un yaralarını da kanatacak. Peki ya Yusuf Gönül’ün yaralarını daha da
kanatmayı mı tercih edecek, yoksa bir daha açılmamak üzere sarmayı mı?
Hatırla Gönül, yine güzel bir bölümle Pazar akşamımıza konuk
oldu. Reyting listesinde de iyi bir yer edinir umarım. Gelecek bölüm de neler
olacak, neler bitecek göreceğiz. Peki siz Hatırla Gönül’ün ikinci bölümü
hakkında neler düşünüyorsunuz?
Haftaya görüşmek üzere...