Kaskın birini ele geçiren doktor “nötron akışının polaritesini ters çevirdi”, klasik serilerin vazgeçilmez bir repliğidir bu bilirsiniz. Kaskı Ashildr’a takmasıyla planın ikinci aşaması başladı, bir anda odanın kapısında devasa bir canavar belirdi. Canavardan korkan Mire askerleri geri çekilmeye başladı Odin itiraz etse de. Geriye bir tek Odin kaldı, ve aslında korktukları canavar tahta bir maketten başka bir şey değildi, Ashildr’in hayal gücü ve metal kask sayesinde canavar olarak görmüşlerdi. Bütün olanların videosu elindeydi artık Doktor’un ve Mire’ları küçük düşürebilirdi istediği gibi. Daha fazla komik duruma düşmeden ardına bakmadan kaçtı Odin ve Mire’lar, ama geriye kask yüzünden kalbi duran Ashildr’i bıraktılar.

Doktor neden bilinçaltı sayesinde Caecilius’un yüzünü seçtiğini sonunda anladı.
Doktor iyi insanların ölerek onları kaybetmesinden nefret ettiğini söyledi Clara’ya. Her şekilde herkesi kurtarabilirdi Doktor, ama o zamandaki dalgalar yok mu... Her şey karışabilirdi bir anda. Bir anda, sudaki yüzünü görmesiyle neden şu anki yüzünü bilinçaltında seçtiğini hatırladı Doktor. Ve bir anda “The Fires of Pompeii”ye döndük. Doktor ve Donna, Caecilius ve ailesini tarihin akışına rağmen kurtarmıştı ve ilk kez orada görmüştük şimdiki Doktor’un yüzünü Caecilius olarak. Aslında Doktor kendine her zaman herkesi kurtarabileceğini hatırlatmak için bu yüzü seçmişti rejenerasyon sırasında.
Mire’ların kaskının içindeki çip şeklindeki ilk yardım kitini insan için yeniden programlayıp Ashildr’ın alnına koydu Doktor. Çip Ashildr’i onardı ve onu tekrar hayata döndürdü. Ama bunun bir yan etkisi vardı. Aynı Kaptan Jack Harkness gibi, Ashildr da çipin devamlı olarak kendisini onaracak olması nedeniyle artık ölümsüzdü. İkinci bir çipi daha Ashildr’a verdi Doktor, belki kendisi devamlı çevresindeki insanların ölümüne tanık olurken birisi çıkar da ölmesini istemez diye. Ölümsüzlük kendin haricindeki herkesin ölümü demekti. Doktor sonradan belki büyük zaman dalgalarına neden olabilecek bir hata yaptığını düşündü, Ashildr aslında içinde bir parça uzaylı taşıyordu ve teknik olarak bir “hibrit”ti, aynı “The Witch’s Familiar”da Davros’un bahsettiği Time Lord efsanesindeki gibi, her ne kadar bir Time Lord ile Dalek yerine bir insan ve Mire arasında olsa da. Ve en sonunda Ashildr zaman içinde yol alırken gülümsemesi gittikçe üzüntüye ve acıya dönüştü yüzünde.

Bakalım gelecek bölüm Maisie Williams’ın Ashildr karakteri üzerine neler öğreneceğiz...