Hoşgeldin Arya... Pardon Ashildr.
Bu sırada yeryüzünde ise Doktor “2000 yıllık günlüğü”nde Odin ve askerlerinin aslında galaksideki en ölümcül ırklardan biri olan Mire olduğunu okumuştu. Clara ve Ashildr yeryüzüne ışınlandı birden. Ashildr nedeniyle Mire’lara savaş ilan etmiş olan köy halkını kaçmaları için ikna etmeye çalıştı Doktor, ama karşısındakiler Vikinglerdi ve savaşarak onurlu bir şekilde ölmek kanlarında vardı. Yine de köyün savaşçı kısmı yok edilmişti ve daha önce kılıç tutmuş kimse yoktu aralarında. Tam bu sırada ağlayan bir bebeğin sesi duyuldu ve bebekçe konuşabilen Doktor’un çevirisine göre bebeğin ne kadar korktuğu anlaşılıyordu. Ashildr kendisine yalvarsa da Doktor ikna olmadı ve Vikingler’e yardımcı olmayacağını söyledi. Doktor’un elinde sonik gözlük ve TARDIS yoktu, iki günlük bir yolculuk uzaklığındaydı çünkü TARDIS, ama yine de köyü kurtarsa da Mire’ların intikam için güçlenerek dönmesinden ve bu olayın zamanda büyük bir dalga yaratmasından korkuyordu. Bebek yine ağlamaya başladı bu sırada, korkusunun yanında “sudaki ateşten” de bahsediyordu. Bebekçe çeviri yaparken kararını değiştirdi Doktor ve köye yardım etmeye karar verdi. Bebeğin ağlaması da durdu.


Birlik selam dur! İşin zor Doktor.

Eğitime hemen başladı Doktor. Ama işi epey zordu, karşısındakiler sadece çiftçi, balıkçı, demirci gibi insanlardı. Tam gerçek kılıç kullanmaya başladılar ki işler o kadar da rast gitmedi, bir dizi sakarlıklar silsilesiyle yangın çıktı köyde. Akşam olduğunda da çok fazla gelişme kaydedememişlerdi. Dışarıda Doktor ve Clara vaziyeti konuşuyordu ve Doktor’un fazla umudu yoktu. Clara’yı yine korumak istedi Doktor, yine yeni bir hobi edinmesini söyledi, aynı iki bölüm önce olduğu gibi, ama Clara’nın tek hobisi Doktor’du. Ashildr ise başka bir yerde yalnız başına Odin’in kuklasına karşı alıştırma yapıyordu tahta kılıcıyla. Yanına uğrayan Doktor’a hayatı boyunca kafasında hikayeler olan garip biri olarak görüldüğünü söyledi Ashildr, ama hiçbir şekilde çok sevdiği köyünü terk etmeyecekti.


Ayda kaç tüp diş macunu kullanıyorsunuz sayın Mire?

Bu sırada sulugöz bebeğimiz yine ağlamaya başladı. Lofty ismini taktığı demircinin kızıydı ve ancak balıkların olduğu yere gidince susuyordu bebek. Doktor ise bir anda “sudaki ateş” deyimine takıldı ve aradığı planı buldu sonunda. Sudaki ateş aslında elektrikli yılan balıklarıydı. Bütün gece çalıştı köy ahalisi, yılan balıklarının elektriğini Clara’nın uzay elbisesindeki telleri kullanarak güçlendireceklerdi. Yapmaları gereken ise Mire’lardan bir adet metal kask çalmalarıydı. Ertesi gün Odin ve on adet Mire köye indi, bizimkileri parti yaparken buldular. Mire’ların tele bağlı demir halkaları tutmasıyla planı uygulamaya başladı Doktor. Telin öbür ucu yılan balıklarına bağlıydı ve verdikleri elektrik sayesinde dört Mire’ı hallettiler. Örsleri elektromıknatıs yaparak kalanlarının da silahlarına ve kasklarına el koydular. Kaskın altından balık görünümlü ama epey “dişlek” yüzlerini gördük Mire’ların. 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER