Hayme Ana’nın toyda Korkut Bey’in yerinde Süleyman Şah’ı hayal etmesini –sahnelerin önceden çekildiğini bilmesem- bana hediye sanacaktım neredeyse. Demek ki yazan el de vazgeçemiyor Süleyman Şah karakterinden. Öyle ise buna bayılırım. Sık sık düşlere, hayallere girsin Süleyman Şah. Hatta önerim Korkut Bey’in rüyâsına girip ona biraz devlet adamlığını daha ciddiye alması hususunda öğütler versin. Bunu gören yalnız ben değilim. Selcan da öyle söylemedi mi? Dodurga’yla ilgili muazzam tespitleriyle Selcan dün gecenin yıldızıydı adeta. Selcan Hatun’un zekâsını Kayı’nın hayrına kullanması on bonus puan getirir Kayılar’a. Çünkü zekâ kılıçtan daha keskin bir silahtır. Zeki bir kadın iyi kalpliyse şans, kötü kalpliyse belâdır. Geçen sezon kötülüğü iyiliğine ağır basan belâ Selcan’ın bu sezon  Aytolun’un fitnesine karşı Kayılar’a kalkan olacak bir şans olduğuna inanıyorum.

Süleyman Şah mı o?

Toydan çıkan kararla Dodurga ile Kayı Beylikleri birleşti. Dodurgalılar’ın Kayılar’ı mütemadiyen iğnelemesi çok sevimsiz. İnsan evine sığınmış kardeşine böyle mi yapar? İki beylik birleşirse Kayılar’ın onlara ne vereceğini sormaları da oldukça gülünçtü. Bamsı’yı, Turgut’u, Ertuğrul’u tanımıyor mu bunlar Allah aşkına? Ertuğrul ve Alplerinin koca Tapınakçı ordusunu dize getirdiğini duymamış olabilirler mi? Bütün tereddütler geçecektir elbet. Güllük gülistanlık olmasa da geçilen yollar, o yolun sonu felaha ulaşacaktır. Ben demiyorum; tarih söylüyor bunu. O gün birlikten muhteşem bir güç doğmuştur. Bugün öyle bir güç oluşturmak için adım atılırsa dünya yine aynı telaşa kapılacak, birlikten doğan güç namerdin yüzünde Türk’ün tokadı olup patlayacaktır.

Dodurga’nın atarlı Beyoğlu Tuğtekin, toyda tüm Alplerin mesuliyetini aldı. Karakter dönüşümlerini izlemeye bayılırım. Şimdi bu atarlı kardeşimiz, Gökçe Kız’a da âşık oldu ya. Gönlüne sevda ateşi düşmüş her yiğit gibi hem daha korkusuz hem daha adaletli hem daha ehil ve hem daha sükûnetli olacaktır. Yanında gezdirdiği biricik alpinin bir Moğol casusu olduğundan habersiz kıymetli Tuğtekin Bey’imiz de tıpkı El Aziz gibi (kulakları çınlasın) gerçekleri bir gün dehşet içinde öğrenecek ve Kayı Alplerinden helallik dileyecektir.

Fırtına öncesi sessizlik lezzetinde bir bölüm seyrettik. En durağan dediğimiz yerde bile, coşkunun yalnız cenkle, kılıçla verilmeyeceğinin altını çizercesine karakterleri konuşturup gönlümüzü titreten kalem sahiplerine selam olsun.

Bu arada bu reklam konusuna da bir çâre bulabilme imkanımız olacak mı acaba? Çünkü az daha reklam girmese idi bugün burada bu satırları okumuyor olacaktınız belki de. Çünkü dumandan boğulmuş olabilirdim/olabilirdik. Çünkü çaydanlığı ocakta unutup kısmen mutfağı yaktım. Kare kare not aldığım için, sahne kaçırmayayım diye ışınlanmak suretiyle çocuklarımı yatağa götürüyorum. Çarşamba günleri bizim evde çocuklar tarafından Kara Çarşamba diye anılacak korkarım. Gelin bunu çözelim sayın yetkili. Beni üzmeyin.

Haftaya bomba bir bölüm seyredeceğiz diye tahmin ediyorum. Sahiden tahmin ediyorum çünkü fragman izlemiyorum. Böylesi daha keyifli geliyor.
Hâsılı yine aşina olduğumuz kalitede bir Diriliş vardı dün akşam. İnsan gerçekten gurur duyuyor. Emek veren herkesin eline sağlık.

Haftaya görüşmek dileğiyle..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER