Farkına vardım kalbimin!

Sırf canın istiyor diye gecenin köründe uçurumdan atlayabilir misin? Belki... Ama karanlığın soğuğu yüzüne çarparken yaşadığını hissedebilmek için ölmen gerekir. Sabahlara kadar amansızca içip karaciğerini boğabilir misin? Gece vakti kısa bir yürüyüşe çıkıp şehirleri geçebilir misin? Farkında olduğun an içkiler zehir, yollar sonsuz ve uçurumlar ölümcül gelecektir. Aslında bu aşk için de böyle. Bir kez farkına vardıysan kalbinin, geçmiş olsun derler bizde...

Aslında Güneşin Kızları 16 bölümdür tıkanmayan öyküsü ve akan temposu sayesinde bile alkışı hak ediyor. Tam artık bitti derken yeni kapılar başka başka dünyalara açılıyor. Uzun dizi süreleri, set yorgunluğu ve öykünün çetrefilli halini düşünürsek böylesi bir başarı zor bulunur. Bu hafta son ana kadar yüzümüz pek gülmedi. Ama ne yalan söyleyeyim, bölümün nasıl geçip gittiğini de anlamadım. Tüm emekçilerinin ellerine sağlık...

Güneş'in geçirdiği evrimin farkında mısınız? Giderek başkalaşan bu genç kadın, Haluk'u düzeltmeye çalışırken ona benzemeye başladı. O sakin ve nazik öğretmenin yerini gözlerinde kanlı nehirler çağlayan bir kadın aldı. Karakterlerin değişimini izlemeyi gerçekten seviyorum. Çünkü eski tip dizi kahramanlarında gördüğümüz o siyah-beyaz netliği çok sakıncalıydı. Bir defa maddenin tabiatına aykırı... Zaman ve dünya değişirken birileri ya hep kötü ya da hep iyi kalamaz ki.

Haluk fragmanda hepimizin yüreğine inceden bir bedel korkusu saldı, yalan yok. Ama Ahmet'i daha yola çıkardığı an onunla değil de kendi sırlarıyla hesaplaşmak istediğini hissettim. Yaşadığı travmalar kabuğunu hastalıklı hale getirse de Haluk'un Ahmet'i öldürmek 'istediğini' düşünmüyorum. İçgüdüsel saldırılar başka bir durum elbette. Peki hocamız Güneş'imiz avlanma fikrine birazcık soğuk yaklaşsaydı, ne bileyim gülümsemeseydi fena mı olurdu?

Nazlı Savaş'a olan kırgınlığını çok güzel yansıttı bu hafta. Çocuksuluğunun aşkın getirisi olduğunu ve bunu istediğinde kamufle edebileceğini ispatladı. Hâlâ içinizde Savaş ile ilgili bir 'acaba' var biliyorum. Ama karşımızda da o acabaları hem bizim kalbimizden hem de hırçın Nazlı'nın kalbinden silmeye hazır bir adam var.