Efsun bu yalanı yürütmekten epey yorulmuştu bence. Vicdanen değil çok fazla cephe gerektirdiğinden. Hatta bir ara süngüsü düşmüş, onu kaldıran Sultan olmuştu. Nuran ve Sultan’dan farklı bir bakış açısı yok Efsun’un. Para hâlâ en kutsal saydığı şeylerden biri. Paraya kavuşmak için kendine yakışan (!) yani en uygun olan yöntemi seçerse, alır yürür. Akıllı kız nihayetinde. Bahar’ın gönlünü de yakında alır zaten. Kısmetsizler Sokağı’nda biraz yaşayıp, o yoksulluk(!) kokan havayı yeniden soluduğunda, savaş meydanına döneceğini, küllerinden doğacağını düşünüyorum.
Tam sarılmalık, yemeliksin Doruk!

Ateş’in bir oğlunun olması Bahar ile ilişkilerini etkilemez, etkilememeli de. Arzu’nun yıllar sonra Ateş ile çocuğunu buluşturmasının altında başka bir şey var. Nedense Arzu’nun hasta veya ölmek üzere olduğunu düşünüyorum. Çocuğunun sahipsiz kalmasını istemediği için Türkiye’ye geldi. Bana sorarsanız Bahar, Ateş ve Doruk gül gibi yaşar giderler.

Gözün yükseklerde mi? Hâlâ mı?

İlyas’ın delik ayakkabısına bakınca yoksulluğu değil vicdanındaki deliği, hasarı gördüm. İlyas’ın bırakın suça ortaklığını, suskunluğunu falan, Efsun’u, öz kızını sevmeyi becerememiş olmasına bile takılıyorum (zaten öz kızı olduğu ile ilgili şüphelerim de var ya neyse). Nuran, Efsun’u kayırırken İlyas da Bahar’ı kayırarak aklı sıra dengeyi kurmuş. Peh! İlyas karakterine bir nebze vicdan koyun, ne olur. İntiharı seçmiş olmasını bile “Hadi ordan” diyerek izledim. Ölmeyi seçerek kalplerde acınılası bir sızı bırakmayı ümit ediyor. Ölme sakın! Yaşa... Ganimet ile aralarındaki sır ortaya çıkmadan İlyas’ın hikayeden ayrılacağını düşünmüyorum. Ayrıca Bahar’ın bu intihar nedeniyle vicdan azabı yaşaması taraftarı da değilim.

Tabağa iki dakikadır bakıyorsun itiraf et!

Kısmetsizler Sokağı; neşesiyle, samimiyetiyle biraz olsun soluklandığımız bir yer. Fakat uzun sürmeyecek bu neşe, anlaşıldı. Ganimet sırrını ganimet gibi saklasa da, İlyas biraz kaşıdı o mevzuyu. Efsun- Zeynep kavgası bir fitili ateşledi. Hanife’nin Arda ile ilgili planları ise gözümü korkuttu. Muzaffer’in İlyas’a “onurlu adam” demesine ise içerledim biraz. Bari sen yapma be Muzaffer!

Bahse girerim hepsi farklı şeye üzülüyor

Çok severek izledim bu bölümü. Heyecanlandım, ağladım. Bölümün ruhu ve enerjisi öyle güzeldi ki ufak tefek detaylara girmeyeceğim. Hikayeye, değerli oyunculara, rejiye inancım tam. Güzel bir sezon izleyeceğimizin sinyallerini bize verdiler. Aman nazar değmesin.

Emeğinize sağlık...




BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER