Yalan, söylenmemiş
gerçek, saklanmış doğru, büyük sır, oyun artık ne derseniz deyin bu hafta
bitti. Biterken de kirpiğimizde haftalardır asılı kalan gözyaşlarımızı da söktü
aldı yerinden. Bir aşkı hiçe saymakla
başlıyor hikaye aslında. Hasret ile Mehmet Emir’in aşkı bu. Yusuf Ağa gibi
kalpsiz bir adamın kararlarıyla da trajediye dönüşüyor.
Neyi ve kimi
seveceklerini bilemeyen, bunları doğru bir öncelik sırasına koyamayan ebeveynlerin,
evlatlarına nasıl kıydıklarını izliyoruz haftalardır. Kalbinde evladını koyacak
bir yer bulamazsan, gidip hırs ve
ihtiraslarının arasında ona yer açarsan, olan evladına olur. Senin insanlığına, vicdanına
bulaştırdığın leke, o saatten sonra
kimin umurunda olur ki? Hele bir de, Yusuf Ağa gibi, Nuran gibi göçüp gitmişsen
bu dünyadan, geriye sadece bir Fatiha okumak kalır.
Sarılamamak, koklayamamak.
Dokunamamak, hem de evladına...
Bir anne ile kızının, gerçekleri öğrendikten sonra, birbirine dokunamayacak ve sarılamayacak noktaya gelmesi, bence yapılan kötülüğün boyutlarını anlamamıza
yetiyor. Ötesi var mı? Hasret ile Bahar’ın şimdilik sadece gözleri kavuştu.
Bakışarak dertlerini anlattılar. Anne yüreği kırılarak, dökülerek anladı
evladını. Bir anne olarak söylemem gerekirse, evlat koklanır. Başını kalbine
yaslarsın, yüzünü saçlarına gömersin.
Canı canına değmeden olmaz. Haftalardır Hasret’in evladı diye Efsun’u bağrına
basmasına, koklamasına bu yüzden bu kadar çok kederlendik. Hasret ve Bahar’ın
kavuşamama hali çok iyi düşünülmüş. Çok da güzel çekilmiş.
Ah be Nuran!
Bir mezardan, ölmüş
birinden hesap sormak ne büyük çaresizlik değil mi? Bahar-Nuran hesaplaşmasını
elbette ki hiçbirimiz böyle hayal etmemiştik ama olsun. Oldukça etkileyici bir
sahneydi, çok beğendim.
Saniye mertebesinde olan değişim.Tam da istediğim gibi
Bahar’ın yüzündeki ve
sözlerindeki kızgınlığı, öfkeyi sevdim. Kullandığı dil ve üslup bazı sahnelerde
öyle farklıydı ki resmen gözlerim parladı. Hikayenin seyri açısından bu tavır
ve duruş mühim. Merhametine bulaşan bu kızgınlık, bir doz intikam sosu ile pek
güzel olacak. Bahar sadece ona yalan söyleyenlerden intikam almayacak
göreceksiniz. Ona bu hayatı yaşatanlar listesine Hasret ve Mehmet Emir’i bile ekleyeceğini
düşünüyorum. Haftalardır özlemini çektiğim Bahar’ın değişim, dönüşüm hikayesi
şimdi başlıyor. Gerçekten heyecanlanıyorum, gerçekten. Ezgi Asaroğlu’nun da
oyunculuk adına keyif alacağı bir süreç olacağını düşünüyorum. Çünkü ben son
iki bölümdür onu izlerken çok keyif alıyorum.
Gelelim Efsun'a...