Bizi biz yapan en büyük duygulardan biri ne diye sorsalar, hiç
düşünmeden aşk derim. Çünkü aşk; heyecanı, üzüntüyü, neşeyi, korkuyu
kısacası tüm duygularımızı bir arada yaşamamızı sağlayan tek mucizedir.
Ve en önemlisi aşk, suç değildir. Şebnem'de de olmadığı gibi.
Şebnem,
Ejder'e geç kaldı ama asla geç olsun güç olmasın mantığıyla
ilerlemedi. Elvan gibi Nağme ve Ejder'i ayırmak için türlü oyunlar
oynamadı. Duygularını hata gibi gören Nağme ve Ejder'in karşısında
sessiz kaldı. Ejder'e karşı olan hislerinde kaldığı gibi. Bu konuda
Ejder ve Nağme'ye iki sorum olacak: Birinci sorum Nağme'ye. Sizi
ayırmaya çalıştığını bildiginiz halde Elvan'a bile sesini daha az
çıkaran Nağme ne oldu da Şebnem ile yüzleşmeyi bu kadar çok istedi?
Sessiz kalmayabilir, sonuçta evliliğinde sorunlar yaşadı Şebnem'in
hislerinden dolayı. Ama Elvan gibi canına kastetmedi. Keşke Nağme,
Şebnem'e verdiği tepkinin yarısını Elvan'a da verebilseydi.
İkinci
sorum da Ejder'e: Şebnem'e böyle bir şeyi neden yaptığını sordu. Dizi
tarihinde duyduğum en saçma sorulardan biriydi sanırım. Aşk
kendiliğinden olan bir şey canım. Kızın kendi içinde yaşadığı duygularla
ilgili hesap soramazsın. Eğer Ejder gerçekten bu kadar çok hesap sormak
istiyorsa, gitsin Elvan'dan hesap sorsun. Şebnem sadece sevdi, adam
öldürmedi!
Yılın çifti olarak Kudret ve Elvan'ı seçiyorum.
Kudret'in aşkı Şebnem'i yaktı. Merdivenden yuvarlanan binlerce dizi
karakteri arasına ismini yazdıran Şebnem, adeta kefeni yırttı. Onu
kefenleyen Elvan ise Şimal sayesinde yine dört ayağının üstüne düşecek
gibi görünüyor.
Ahlas ve Besime sonradan yüzü gülen
çiftlerimizden. Çiftin barıştığını duyduğu zaman Güzel'in suratının
halini çok merak ediyorum.
Bu hafta dizi Şebnem-Ejder Nağme
aşk üçgeninin üzerine kurulu bir bölüm oldu. Umarım tadında bırakılan
bir üçgen olur. Haftaya görüşmek üzere...