Her
şeyin açıklandığı; ama aslında hiçbir şeyin açıklanmadığı
efsane bir bölümle, 1 aylık araya son verildi.
Bölüm
başında öğrendiğimize göre, rahmetli Clyde Mardon’ın abisi
Mark da kardeşi gibi meta-human imiş. Hava durumunu kontrol
edebilme yeteneği varmış. Zaten dizi iyice Heroes’a bağladı,
en dandik adamın bile bir doğaüstü yeteneği var. İnsanın
morali bozuluyor izlerken. Neyse, bu Clyde kardeşimiz, Joe’nun
ortağını öldürmüştü ya önceden, Joe da Clyde’ı öldürmüştü
sonra. Mark da kardeşinin intikamını almak için Jo’nun peşine
düşmüş meğer. Çizgi roman uyarlaması değil ağa dizisi
mübarek.
Ellere var da bize yok mu?
Bu
arada Barry ve Linda, Central City’de başka mekan kalmamış gibi
Iris ve Eddie’nin bulunduğu bowling kafede buluşup, Iris ve Barry
de “arkadaşça” flörtleşip durunca, Linda’yla Eddie gece
boyu tribal sözler, yan bakışlar ve anlamlı iç çekişlerle
belli ettiler rahatsızlıklarını. Şu Iris kadar sinir bozucu dizi
karakteri azdır. Şahsen, “en uyuz dizi karakterleri listesi”
yapsam ilk 3’e rahat girerdi kendisi. Derken, Eddie’nin acı acı
çalan telefonu morgda acil bir durum olduğunu bildirince (morgda
acil durum?) Iris ve Linda yalnız kaldı kafede. Kızların
gerginliği süperdi o sırada.

Aynada kendini görmelisin, ah sen cinayet sebebisin!!!
Flash’ın,
olaya yerine koşarken yan tarafta kendisini görmesine Dr. WWells’in
: “Optik illüzyon, ışık kırılması filandır. Belki bir an
için geçmiş, rüya görmüşsündür. Sen Mardon’dan gözünü
ayırma, kapiş?” tadında karşılık vermesi oldukça şüphe
uyandırıcıydı bence. Dr. Wells değil miydi, başından beri
Barry'yi daha hızlı koşturup, zamanda yolculuk yapması için
çalıştıran?
İşte ben bir zamanlar istemediğin fakir ama gururlu meta-human'ım!!!!
Cisco’nun,
Mardon’ın güçlerini etkisiz hale getirmek için icat ettiği,
oyuncak görünümlü silah, polis departmanında Joe’yu Mardon’dan
korudu; ama amirleri David’in vurulmasına engel olamadı. David’e
baştan beri ısınamamıştım, Joe’nun ayağını kaydırmaya
çalışıyormuş gibi geliyordu. Adam Joe’yu kurtarmak için
kendisini öne attı, yürüyemeyecek muhtemelen. Şüphelerimden
utandım.
Cisco:((((((((
Cisco
deney yaparken, Caitlin’in Dr. Wells’i STAR Labs’ten uzak
tutamayışı rezaletti. Tamam iyisin, tatlısın da kızım, çocuk
sana “Bugün Wells gelmesin laba” diyor; sen iki kelimelik
muhabbet açamıyorsun. Bakarsın öyle boş tekerlekli sandalyeye
işte.
Düşmanı
öldürmeden önce bütün gerçeği açıklama klişesinin azalarak
bitmesini istiyorum. En sevdiğim karakterlerden Cisco’nun ölümüne
üzülürken, Wells gibi zeka küpü bir adamın, Cisco’ya bütün
olan biteni bir anda anlatması hiç inandırıcı gelmedi bana.
Kendisinin hem Reverse Flash hem de Eobard Thawne olması şaşırtmadı,
teorilerimiz doğrulanmış oldu. Diğer mahlası da Drom, bu
arkadaşın.
Yalnız,
Eobard’un Eddie’yle nasıl bir akrabalığı olduğu hâlâ
muamma şu an için. Eobard gelecekten geliyorsa, Eddie onun büyük
büyük X100 dedesi oluyor sanırım; ama emin değilim.
Barry’yi
öldürmeyi amaçladığını, Nora’yı yanlışlıkla öldürdüğünü
söyledi, ki Barry’ye takıntılı bir karakter olduğunu
bildiğimiz için bu da şaşırtmadı. O sahne bana Harry
Potter-Voldemort ilişkisini hatırlattı biraz, Voldemort’un
Harry’yi bebekken öldürmeye çalışmasını, Lily’nin Harry’yi
kurtarmaya çalışırken ölmesini, Voldemort’un Harry’ye
saplantılı olmasını.
Ölmeden önce bi kerecik öpeyim temalı çalışma..
Bütün
bu ufuk açıcı gelişmeler yaşanır ve babası manyak bir doğaüstü
varlık tarafından kaçırılıp bacağı kırılmışken, Iris
Barry’den hoşlandığını açıklamasının zamanı geldiğine
inandı! Barry’nin hislerini açıklamasına başta sinirlenmiş,
sonra o da hislerinin farkına varmış. Meali: “Ben seksi
dedektifle takılırken, elimin altında bana aşık bir arkadaşımın
olması egomu yükseltiyordu. Sonra Linda denen kız çıktı ortaya
ve kıskançlıktan delirdim.” Tabii, bu olanlardan sonra şapşal
Barry'nin, Iris'i öpmesi yetmezmiş gibi bir de Mardon'un yarattığı
tsunamiyi yok etmek için kızın önünde Flash'e dönüşmesi “yok
artık!” dedirtti. Tsunamiyi yok etmeye çalışırken işi biraz
abartan süper kahramanımız, sadece tsunamiyi yok etmekle kalmayıp,
ileri geri yüksek hızla koşarken zamanda geri giderek Dr. Wells’in
çalışmalarının karşılığını verdi. Ve bu bölümde bizi
heyecanlandıran, sevindiren, üzen, sinirlendiren ne varsa; hiç
yaşanmayabileceğini öğrendik.
Şu
an yanıtını en çok merak ettiğim soru: Barry zamanda yolculuk
yaparken, yaşanan herhangi bir şeyi değiştirirse, bu diğer
yaşananları ve insanları nasıl etkiler?