Sen yoksan her şey eksik, sen varsan her şey tamam...
Fragmanda Salih Abi'yi görür görmez sabırsızlıkla Cumartesi'yi bekledim. Salih Abi'yi bilenler çoğunluktadır da bilmeyen bir kişi bile olsa anlatmak lazım. Salih Abi, İşler Güçler'de Ahmet Kural'ın komşusudur. En yakın arkadaşı 'yeşil'dir. Hazırcıdır, "Bana balık tutmayı öğretme, bana balık ver." hayat felsefesidir. Salih Abi (Burak Satıbol) görünür görünmez yüzümde gülücükler açtı. Hatta ben bu bölümü bir toplu taşıma aracında izledim ve muavin yüzüme tuhaf bir ifadeyle baktı; kendimi toparlayamadım. Adı, jeneriğin sonunda "Konuk Oyuncu - Burak Satıbol" olarak görülse de gidişattan anladığımız kadarıyla kendisi kalıcı.


Salih Abi'yi ekranda görünce ben.


Size mutluluğun ekran görüntüsünü aldım. Sonra dedim ki "Bir tek sen eksiksin Sadi..."

Salih Abi, diziye Büyük Hilmi'ye rakip yeni bir zengin olarak geldi. Mahalledeki tüm dükkanları alma amacı var çünkü Döner Meyhane formatını yaygınlaştıracak. Sezai'ye olan gıcıklığıyla mahalleye huzur ve barış getirecek, Sezai'yi, Hilmi'yi ilk sahnesinden itibaren nasıl alt etti, havar komşular havar!

Sadece Şerif'in Şebnem Ferah şarkısı repliği beni biraz rahatsız etti. Tamam "Öff takıla takıla buna mı takıldın?" diyecek çok insan vardır ama hele ülkemiz kadın tecavüzünden bu kadar muzdaripken "İçine girdiğin küçük kaygan dükkanı yeni ve büyük bir dünya mı sandın?" cümlesi olmasaydı dizi çok bir şey kaybetmezdi diye düşünüyorum.


Sezai'nin surat ifadesine odaklanıp ona hak verelim...

Dizide Hamiyet bu bölümde hiç görülmedi ama üstü kapalı küfürlerle kendisini andılar. Ben bu zekaya da hayranım; sansürlenemeyecek kelimelerle, anlatacakları şeyleri anlatabiliyorlar. Salih Abi'ye ne kadar rol yazılmışsa, gönlümün efendisi Emrah'tan da o kadar kısılmış, adamı ufacık eve tıkıp sapık yapmak kimin aklına geldi, merak ediyorum. Yine de bu bölümdeki rol dağılımını adaletli bulmadım değil. Geçmiş bölümlerde Büyük Hilmi nerede? diye isyan ediyordum, şimdi etmem. Çalışanları arasındaki diyalogları, onları motive etmesiyle yine Büyük'lüğünü gösterdi. Feyza ve Deniz'in Kartal'a yaptığı muamele, Kartal'ın yalnızlığının irdelenmesi temalı sahnelerle,  bu sezonun en beğendiğim bölümü bu oldu.


Hilmi'nin en korktuğu üç harfli: ZAM


Sevim, koş katil geldi!

Ali'nin, Yiğit'e Şükriye'yi ayarlama olayı da yön değiştirdi. Şimdi ikisi de Şükriye için savaşıyor ve kimse kimseye ses etmiyor. Tek kazançlı, Şükriye. Vallahi bir sinyal almış olsam senaristler burayı okuyor diyeceğim. Geçen hafta yazdığım cümleleri hatırlayalım: "Şükriye karakteri de gerçek dışı, çünkü senaryoyu erkekler yazıyor. Halbuki bir kadın kendisini seven iki erkeğin varlığını bilse ikisinden de kurtulmaya çalışmaz. Bir sürü taktik uygular ama ben bunu burada ifşa etmeyeceğim…" 
Şükriye'nin Yiğit'e bir sürü hediye aldırması, ikisini de elinde oynatması derken eğlenmeyi bilmeyen ve bilmediği için sürekli dalga geçilen Şükriye hayatında hiç böyle eğlenmemiştir, eminim.


Gözler kalbin aynasıdır

Bölümün sonunda Salih Abi'yi de Eda'ya aşık ettiler ve Eda'yı sevdiği için Emrah'a hayatı dar eden Metin, 'Salih Abi eczaneyi almaktan vazgeçer de para alamam' diye düşündü, kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez dedi ve Eda'yı bir anda bro'su, kankası yaptı. Paragrafı atasözüyle doldurulmuş Tarkan şarkısı gibi yapacağım ama bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Metin'e hiç yakıştıramadım... Yine de Eda'nın eczanesinin uzak plan çekiminde görülen ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ tabelasıyla verilen mesajı başarılı buldum. Salih Abi bölümün sonunda yine duruşundan bir şey kaybetmeyerek rögar kapağını Eda'nın üstüne kapattı. Bu, İşler Güçler'de Murat Cemcir'in aynı yerde aynı şekilde düşüp, Salih Abi'nin aynı kıyafetlerle aynı repliklerle kapağı kapatması sahnesine göndermeydi. Ama bana Bana Masal Anlatma'daki Nafi'nin mahalleyi satın almaya gelen adamı çukura atıp kapağı kapatmasını da hatırlattı. Sonuçta Burak Aksak, Selçuk Aydemir... Kan bağı, benzer kafalar...

Haftaya görüşürüz, bu Perşembe olur, Cumartesi olur hatta Pazar bile olur hatta bu yazarın elinde olmayan sebeplerdendir belki... 
Gecikme için kusura bakmayın, kendinize iyi bakın. 



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER