Bir düğün çifte mutluluk
"Allah'ım bitmesin, bitmesin bu rüya! Sonunda evlilik olsun, n'olur uyandırma..." dedik dedik bakın ne oldu? Çifte düğün! Kör istedi bir göz Allah verdi iki göz. Kimi kandırıyorum? Klaine umrumda değil. Britana evleniyor gerisi hava civa. Altıncı ve son sezonun 'A Wedding' adlı sekizinci bölümünü izledik.  Amerika'nın eşcinsel evliliklere onay veren %52'lik kesimi dışında kalanlara nazire yaparcasına çifte nikaha dönüşen bu şenlikli bölümde bir numara yoktu. Zaten Glee ruhunun çoktandır öldüğününde hemfikirdik fakat neden bitiyor olduğu gerçeğine boşluğa dalan gözlerle gark olmak buruk bir tat bıraktı. Tüm içi çekilmişliklere rağmen iki eşcinsel evliliği çatır çatır yaşatmaları efsaneydi. Gelelim düğünün detaylarına.

Çok mu çok tatlısınız acaba?

Brit'in doğduğu çiftlikte planlanan düğün, bildiğimiz ahırın dekore edilmesiyle hazırlanırken aklına "iki gönül bir olunca samanlık seyran olurmuş." sözü gelmeyen yoktur herhalde. Brit'in 'paranormal, anormal, ohal' hayat hikayesinde hiçbir şeye şaşırmıyoruz tıpkı biyolojik babasının Stephen Hawking olması ve bir ahırda dünyaya gelmesi gibi.  

Kiss me hard!

Gelinle damatın birbirlerini nikahtan önce görmesinin kötü şans getireceği inancı tam da Brit'lik bir tabu olabilirdi zaten. Tabii gelin/damat bizim tarafımızda gelin/gelin'e tekabül ediyor. Sıcak çikolatayla beyaz çikolatanın buluşması gibi bu iki güzel kadının evlenmesi. 

Bim bam bom çok şükür dostlar artık benim de bir eşim var.

Santana'nın latin damarı tutunca Sue düğüne davet edilmez. "Onu düğüne davet ederseniz % 80 düğünü mahveder etmezseniz yüzde % 90 olasılıkla mahvedecektir." ikazı da Santana'yı durduramaz elbette, çünkü latin damarı kalındır ve hiçbir çekincesi de yoktur. Peki Sue durur mu? Bağlasan durmaz ayol, Sue bu! Boşuna "reis" demiyorum ona. Gitti en vurucu evlilik hediyesini zorla daldığı çiftliğe getirdi: Abuela. Öyle ya da böyle Santana'nın Abuela'sı düğünde olacaktı tahminlerim boşa çıkmadı. Ama Sue sayesinde gelmesi güzel oldu gerçekten.  

Düğünden sonra gözümüze görünme babane.

Abuela gibi insanların söz konusu kendi kanından olanlar bile olsa iki kadın veya iki erkeğin birlikte olmasına bu derece tahammülsüz olmaları korkutucu. Bu durumda tek çıkar yolun kabullenmek olduğunu Santana ve Abuela'sıyla gördük ki bu her iki taraf için de geçerli bir kabulleniş olmalı. Hayatın bu kadar katılık ve hoşgörüsüzlük barındıramayacak kadar kısa olması homofobik ve geleneksel kafalara izah edilemeyecek kadar da kısa olması anlamına geliyor. Tarafsız bölgede uzlaşmak bazen en net çözüm olabilir.

Sue Sylvester, Will'in gelecekteki mezarının üstüne yemin ederim ki; sen dev bir kedisin.

Bir yanda Abuela gibiler diğer yanda Burt Hummel gibi babalar. Burt ve Carole ne harika bir çift yahu. Rachel, Finn'in annesi Carole incinmesin diye Sam'le yeni başlayan ilişkisini en azından bir müddet gizleme ihtiyacı duyarken Carole buna gerek olmadığını gösterdi. Kurt'ün babası Burt konuşmalarıyla yine gönüllere taht kurdu.

Burt Hummel'ı kamyoncu şapkası olmadan görmek tuhaf.

Kurt'e sevimli sevimli dokunduran ise yine Brit oldu. Blaine'le ilişkinizi takip etmekte zorlanıyorum derken yalnız değildi. Erkek arkadaşının yaşı babandan büyük diyerek de bir farkındalık yaratması açısından iyiydi. 

Gel gelinim gönlüme gel, senden başka yar sevemem.

Nitekim Walter'ın (yaşlı sevgilisi) aşk üzerine öğütleri de eklenince koşa koşa Blaine'ine gitti ve bir alt dudak vererek Klaine dönemi resmen başlamış oldu. Brit'in dediği gibi ilişkilerinin hızına yetişmek güç. New York'ta köpek çektiği Blaine'in kiymetini gün olup devran dönünce anlayan Kurt bundan böyle sonsuza dek kopamaz ondan. Blaine için aynı garantiyi veremeyeceğim. 

Son sezon artık ne kadar sık öpüşsek o kadar iyi.

Sue, Brit ve Santana'nın ortaklaşa planıyla Klaine'i yeniden evlenmeye ikna etmeleri ve bu sekanstaki yönetmenlik deyim yerindeyse çok 'ciks'ti. Bölümün sürprizi yine tahmin ettiğim yönde çıktı zira Britana düğününde ne yapıp edip Klaine de eksik kalmaz diye düşünmüştüm. Beni yanıltmadılar. Santana'nın dağıttığı OTP (One True Pairing) şapkalarıyla herkesi 'Tek Gerçek Eş'ini seçmeye teşvik edişi çok tatlıydı.

Gel evet de mutlu olalım bir yuvada buluşalım.

Bölümün tek komik anı Brit'in babasının yaptığı düğün konuşmasıydı. Brit'in ebeveynleri yardırmaya tam gaz devam ediyor.

Tina gereksizinin ne yaptığıyla ilgilenmiyorum sanırım Mike'a evlilik teklif etti. Onun sahnelerinde uyuduğum için bir şey anladığımı söyleyemem. Gelmiş geçmiş en loser karakter olan Tina'nın evlilik teklifi tabii ki de reddedilmiştir diye tahmin ediyorum. Yürü Tina, boş yapma. 

Seni hiç sevmiyorum Tina.

Gelelim en etkileyici sahneye. Çiftlerimizin evlilik yemini ettiği anlar en homofobik insanları bile imana getirir cinstendi. Dikkatimi çeken Brit ve Blaine'in gözleri, Santana ve Kurt'ün gülümsemesiydi. Söylediklerinden daha çok bakışları ve iç ısıtan gülüşleriyle sahneyi anlamlı kılmışlardı ki sözler başlı başına efsaneydi. Kurt ve Blaine ne ara hazırladılar orası da merak konusu.

Öp öp öp do ya ma dım!

Sue, Beiste ile dans ederken Sue'un düğün geçmişi aklına geldikçe gülmeyen bizden değildir. Kendi kendiyle evlendiği düğün ve Will'in düğününü mahvetmek için Emma'nın gelinliğiyle birebir kopya gelinlik giyerek gelmesi gibi. Britana düğününden daha güzel bir şey varsa o da düğünde dans eden bir Brit'dir. 

Oyna güzelim oyna, ikimiz bir boyda...

The Trouble Tones ve annelerin performansı harikaydı. Quinn'in olmayışıysa biraz battı açıkçası, yeni ND üyeleri bile varken Quinn'in olmaması üzdü. Bu arada Santana'nın Brit'e "Düğünümü hayal ettiğimde hep en güzel gelinin ben olacağımı düşünmüştüm ama yanılmışım. O sensin." dediği sahne çok romantikti. 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER