Başlıktan da anlaşılacağı gibi benim için hem
düşündürücü hem de hayret verici bir bölüm oldu. Bölümün en can alıcı
notlarından biri yapımcı Robert Singer’in yaptığı seslendirmeydi. Dean araba
oturmuş, sakinleşmeye çalışken dinlediği kaseti Robert Singer seslendirdi.
Onuncu sezona ait süprizlerden biriydi. Ayrıca şunu da eklemeden geçemeyeceğim.
Dean marul yedi. Evet, Dean’den bahsediyorum. Dean’i de bu şekilde gördüysem
artık ölsem de gam yemem. Charlie’ye bayılıyorum. En sevdiğim kadın
karakterlerin başında geliyor. Hem eğlenceli, hem ilginç, hem de insanı diziye
çeken tarafları var. Bu bölümden sonrada göreceğimizi umuyorum. Çünkü Sam’in
bulduğu kitabı araştırmak için yola koyuldu. Yerine duramıyor, bu kadın. Bence
Charlie üç bölümde bir oynamalı.
Fight Club
Sam her zaman ki gibi haberleri okurken ilginç bir
olaya rastlıyor. Kamera görüntüleri izlerken Charlie olduğunu görüyorlar. Ne
diyeyim, bu olaya ben bile şaşırdım. Dean’in demesiyle Charlie, Hobbit’i bile
incitemeyecek biriydi. Charlie’nin gerçek isminin Celeste olduğunu öğrendik ve
küçükken ailesini bir trafik kazasında kaybetmişti. Bunun için intikam alıyordu
ama bu yöntem Charlie’nin kullanacağı yöntemden çok uzaktı. Charlie’yi
bulduklarında Barbara Cordry’nin evindelerdi. Charlie, Dean’i yerle bir etti.
Dean’e ne oluyordu? Bu sağlıklı yaşam tarzı Dean’in performansını düşürmüş
olmalıydı. Dean dışarı çıktığında arabasının lastiğinin patladığını gördü ve
sarı bir arabayla Charlie yanına yaklaştı. Charlie gayet mutlu, gülümseyen bir
yüz ifadesiyle Sam ve Dean’e bakıyordu. Bu gördüğümüz İyi Charlie, diğeri ise
Kötü Charlie’ydi. İyi Charlie başına gelenleri anlatırken aklıma direkt Dean’de
bu mühür olayında bu şekilde kurtulabilir düşüncesi geçti. Ama Kötü Dean
ortalığa çıkarsa da Winchesterları daha büyük sorunlar bekleyecekti. Charlie’de
olduğu gibi.

Ay ben İyi Charlie değil miyim, adamı öldürdüm
Charlie’nin yani Felicia Day’in oyunculuğundan
bahsetmeden geçmek istemem. İyi ve Kötü Charlie’yi izleyiciye çok iyi
aktardığını düşünüyorum. İnandırıcılığı çok yüksekti. İyi Charlie, Sam ile
birlikte kalırken Kötü Charlie’nin peşinden tabii ki Dean gitti. Bu şekilde
Dean kendi karanlık tarafıyla yüzleşti. Bu durumdan da pek hoşnut olduğunu
söyleyemem. Aklıma takılan bir şey var. Charlie’nin diğer bölümlerde eşcinsel
olduğunu biliyoruz. Peki Charlie’nin neden bu yanını Kötü Charlie aldı? Bar
sahnesinde gördüğüm kadarıyla İyi Charlie bir kadınla birlikte olmanın iyi bir
şey olmadığını söyledi. Bana göre eşcinsel olmak ya da herhangi cinsel
seçimimiz iyi veya kötü değildir. Bizi biz yapandır. Harflerin adamını
bulduklarında Oz büyücüsünün de aynı şekilde iki parçaya ayrılmış olduğunu
öğrendiler ve İyi adam kendini vurarak Kötü tarafının yanına gelmesini sağladı.
Bu şekilde anahtarı bulup Charlie eski haline geri dönebilecekti. Öyle de oldu.
Sam: Nasılsın Dean?
Dean: İyi değilim.
Son sahneye geldiğimiz de Charlie biraz olsun
iyileşmişti ve Dean’in bu durumuna bir çare bulacaktı. Charlie gittikten sonra
Sam yine asıl soruyu sordu. “Nasılsın?” Dean de çok şaşırtıcı bir biçimde iyi
olmadığını söyledi. Umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılmıştı. Ama bu konuda Sam’e
ilk defa dürüst davranmıştı. Yani İyi Dean olmuştu. Bu da bana Dean’in bir an
önce mühürden kurtulacağı sinyalleri verdi. Sam de zaten Winchester ruhuyla bunu beraber atlatacakları
güvenini verdi. Peki, geçen bölümde Metatron’un verdiği ipucunun ne olduğunu, ne
zaman bulacaklardı? Artık bu Kabil Mührü benim canımı sıkmaya başladı. Sam
neredeyse çoğu bölüm de arka planda kalıyormuş gibi hissediyorum. Bakalım bu hafta bizleri neler bekliyor?