Kaçalım mı buralardan tatlı kıs?
Ruth Wilson, dizideki performansı ile Golden Globe'da En İyi Kadın Oyuncu ödülü kazandı
Geçen bölüm sorgulama faslı -umarım- bitti. Alison da, Noah da sorgu odasından çıkıp gittiler. Alison çocuğunu alacak okuldan ya da bakıcı aldı da koşarak eve gidecek. Bölümü "nihayet bu günkü hayatlarını göreceğiz" umuduyla izlemeye başladım. Artık belli ki Scotty 'o düğün'den sonra ortadan kaybolmuş ve ölü olarak bulunmuş. Toplam beş bölümdür zihnime yapışan bu olayda Noah'ın parmağı varsa mutlaka "kaza sonucu cinayettir" fikrimden vazgeçmiş değilim. Geçen bölüm eğer işler yolunda gitmezse Noah Amca'nın sinirlerinin pamuk ipliğine bağlı olduğunu ve şiddet eylemelerine çabuk terfi ettiğini görmüştük. Elbette eğer cinayetin faili Alison ise sanki ona soğukkanlı bir eylem planı yapmak ve taammüden adam öldürmek daha çok yakışıyor ama yine de pek ihtimal vermiyorum. Her bölüm hikayenin özü pekişeceğine zihnim bulanıyor. Ne işe düştük anlamadım ki?

Alison- Scotty kişisel ilişkisi hakkında halen "yenge"den hallice veri yok. "Scotty, kıza tarizdi*" denilebilecek kokular da burnuma gelmişti ama, sonradan aralarındakinin sadece pis iş ortaklığından doğan olumsuz elektrik olduğuna ikna oldum. Her ne kadar geçen bölüm ve bu bölüm ısrarla gözümüze sokulsa da, Oscar'ın cinayetle doğrudan alakasının olacağını zannetmiyorum. Bu arada bölüme geçmeden önce yine standart bilgileri vereyim. The Affair'in altıncı bölümünü Carl Franklin yönetti, Dan LeFranc yazdı. Bu bölüm evvelce de söylediğim gibi serinin reyting listelerindeki hızlı çıkışına da start vermişti. Bu arada "durmadan elalemin reytinglerinden bahsediyorsun, bize ne, zaten de anlamayız" diyenler olur diye de, Arman Güvenç'in konuyla ilgili tatlı ve derde deva yazısını hemen şuracığa bırakıyorum. Okursunuz...




Geçen haftadan tahmin ettiğim(iz) gibi bölüm, Noah anlatısıyla ve elbette sorguda "Asla gitmedim!" dediği 'Club The End' ortamında başladı. Bu arada yazarların kurgusal yürüyüşü net değişti. Geçicidir diyordum ama artık hikayeyi birinin bıraktığı yerden diğeri anlatıyor.  Yine zaman mekan karmaşaları. Yine her şey darma duman. Yine ortada "kim yalancı?" sorunsalı.. Joshua Jackson röportajını okuduysanız bu ikilemin dizi boyunca devam edeceğini, yazarların tam da izleyende bu durumu yaratmaya çalıştıklarını da bilirsiniz ki başarıyorlar Allah için... Her bölüm inanıp tutunacağımız, savunup ya da söveceğimiz kişi konusunda fikrimizi değiştirmek için dev çaba sarf ediyorlar. Bu kadar oynak zeminde izleme sürdürmek de bir tür ezber bozumu aslında.

Hikaye bağlantıları pek şaşırtmasa da her bölüm inancımın sarsılması ve kendi doğrumu yaratmaya itelenmek hoşuma gidiyor, ne yalan söyleyeyim. Kızı Whitney yüzünden çıkan arızalar, Helen'in "Otur evde çocuklarına bak" tavsiyesi ve "10 yılda bi' kitap yazarsan elbette babamın parasına mahkum kalırız"serzenişi üzerine Noah'ın hızla kaçma fantazisine yaklaşmasına şaşırdık mı? Elbette hayır. Kaçamak buluşmaya bilmeden yancılık eden okuldan arkadaş gariban Max'in (Josh Stamberg) Amerika'nın en küçük kasabasında bile rahatça kokain bulunmasına da, Noah ve Alison'un artık kaçamaklarının son haftasına girmenin getirdiği rehavetle sosyal ortamlara dalıp, çılgınlar gibi eğlenip, sevişip, "Hadi biri bizi görsün de tadımız kaçsın" tarzı hareketlere girişmesine şaşırmadığımız gibi..

Nifak yuvası!

Bu kasabanın tuhaf sakinliği ve kasaba halkından bazılarının ısrarla yerli turist düşmanlığı üretmesi zaten "uyuşturucu trafiği konusunda münbid bir alanımız var, gelip de dümenimize çomak sokmayın" görünümü yaratıyordu. İlk bölümlerde Scotty'nin balık avına gergin açılıp, gergin geri dönmesi de hem onun, hem de belki bir kısım Lockhart'ın bu trafiğin başından, ucundan velhasılı uygun bir yerinden tuttuğundan şüphe etmemizi sağlıyordu, bal gibi. Hiç değilse o kısımda yanılmadık.  Diziye uyuşturucu ticareti meselesinin dahil olmasından hoşlandım mı? Hayır ama göğüs pası yapıyorum..

Noah, sorguda Scotty ve Oscar arasındaki tartışma topuna neredeyse hiç çıkmayarak Alison'un da o şebekeye dahil olduğunun ortaya çıkmasına engel olmaya çalışıyordu zannımca. Çünkü Alison ve Lockhart familyası boğazlarına kadar uyuşturucu ticaretine batmışlar. Yani arkadaşlar bir cinayeti değil de bu uyuşturucu işini gizliyor olabilirler. Bu bölüm Cole'dan fena halde soğudum. Kasaba Heyeti toplantısında, "kimse bu kasabayı bozamaz" nutukları atıyordu. Adamın derdi resmen gelip tekerimize çomak sokmasınlarmış. Aklıma geldikçe sinirim bozuluyor. Lockhart familya batmış ama Cole bu işlere bulaşmamıştır diye düşünüyordum. Gabriel de umarım bu uyuşturucu işleri esnasında meydana gelen bir kaza ya da ihmal yüzünden boğulmamıştır. O değil de Alison'un yeni çocuğu kimden acaba? 10 bölüme kalmaz bu hikayedeki bütün gizem çözülür. Acaba seneye anlatmak için ne planladılar? Muhtemelen bölüm finalinde dev feyk yiyeceğiz, at fav'a!


Cariyem olur musun?

Bu yazıyı okuyan herkesin bölümü zaten izlediğini varsayarak aklıma takılan başka bir konuyu dile getirmek istiyorum. Amerikalılar çoklu gayri resmi ilişkiler söz konusu olduğunda duruma "Padişah- Cariye" göndermesi yapmayı Muhteşem Yüzyıl izleyerek mi öğrendiler dersiniz? Alison, "Ne yani metresin mi olayım?" dediğinde Noah, "ya da Cariyem.." cevabını verince, Helen evde bütün gün Şili kanalı üzerinden Muhteşem Yüzyıl izliyor galiba dedim. Çünkü Alison anlatırken bu konuşma hiç olmadı. Belki de Muhteşem Yüzyıl'dan bi haberdirler ama yine de bu tanımı kullanmaları ilginç geldi. Üstelik Noah'ın hayalindeki Alison çıkıp, "o ne be?!" demediğine göre anlamı çoktan herkes tarafından öğrenilmiş bile.

Karşısında karısı var ama o Alison'a lafla yürüyen Max'e kuruluyor.

Noah ve Alison ilişkilerinde finaline geliyorlar. Yaz tatilinin son haftası gelip çatmış bile... Bir yasak ilişkinin tadının kaçmaya başlayacağını taraflardan birinin çok ve boş konuşmaya başlamasından anlayabilirsiniz. Ona mı gidiyorsun, hâlâ yatıyor musunuz, nereye gidiyorsun, senin için ne ifade ediyorum, az daha kalsana, hemen mi gidiyorsun gibi sorular şakalı tonlamayla olsa bile dile gelmeye başlamışsa o "tatlı kaçamak" birkaç adım sonra eziyet olmaya başlayacak demektir. Eğer çıkıp, "Tatlım, bu kadar çok hesap verecek olsam evde zaten var bir tane?!" dersen de, yandı gülüm keten helva! Noah ilişkinin tam da bu aşamasına gelmiş. "Evliliğimi bitirmemi istemeyeceksin değil mi?" diyen adamın acınası dönüşümü fark etmemişim bile.. Vatana millete hayırlı olsun!

"Cole boynuzu taktın tatlı kıs sıra bana mı geldi?"

Rahmetli Ananem, "Ağzının tadı bozulsun istemiyorsan erkeğin cebini karıştırmayacaksın" derdi. Onun cepten kastı elbette ceket, palto ya da pantalon cebi ama siz siz olun cep telefonunu da karıştırmayın. Noah bu tembihin tam aksini yaptı ve Alison'u takip etti. Noah'ın dedektifçilik oynamasına gerek kalmadan zaten Oscar bombayı patlattı. Adam zeki. Tadı kaçık, aklında deli sorular.. Evde de işler yolunda gitmiyor. Evin ortanca oğlu Martin sabah sabah kaçıp At Çiftliği'ne gitmiş hatta geceyi orada geçirmiş. O da tam Cole'a, "babam olsana?" diyecekken kısrağın kaçmasına sebep olup ideal adamın "çirkin" yüzünü gördü. Daha Whitney'in çıkardığı arızanın sızıntısı tıkanmamışken domino taşı gibi dökülüyor dertler Noah'ın üzerine. İki fingirder geçerim dediği kadın aaşık oldu, yetmezmiş gibi kadın organize suç örgütü üyesi!. Karısıyla sevişmek zorunda kalmasının dayanılmaz yükünden bahsetmiyorum bile. Korkarım yakında şu cinayet ve soruşturma belası bile devede kulak gibi kalacak Noah için.. 

Duydun mu Noah, uzaylıların evlilikleri tıkır tıkır çalışıyormuş.

Kaçamak ilişkilerin en dramatik anlarından biri de muhatap çiftlerin arkayı dörtleyerek yan yana gelmesi ve aslında herkes gereken mesajı en net şekliyle aldığı halde, durumdan habersizmiş gibi yapmalarıdır. Aldatılan her kadın ve her erkek meseleye ilk on saniyede bilemedin ilk yılın sonunda uyanırlar. Kesin bilgi. Kişisel tercihlere göre de ilişkide vaziyet alırlar. Kimi görmezden gelip susar, kimi görmezden gelip laf sokar. Kimi sessizce çeker gider, kimi giderken hasar bırakmaya kodlanır. Misal ben, anlamazdan gelmeyi tercih edenlerden değilim. Yan yana gelmiş olmanın ve ortamlara akan gergin seksüel enerjiden hemen eğlence çıkarmaya meyillenirim. Bu bölüm Sağır Sultan da emin oldu ki Helen meseleye çoktan aydı. Noah'taki değişikliğin farkında. İpin ucu zaten elinde, çekiverse çorap söküğü gibi dökülecek kaçamak ilişki ortalığa. Bakalım iki kadının karşılaşması ne zaman gerçekleşecek? Alison ne kadar yırtıcı görünüyorsa, Helen de bir o kadar tehlikeli.. Savaş pek kanlı olacak... Bölüm çok pis final yaptı. Bakalım Pazar akşamı yayınlanacak yeni bölümde neler olacak...

Böyle işte..
R.



*Tariz: Aşık, hasta, hoşlanıyor amlamında bir sokak jargonu. Galiba kaynağı da Romanca



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER