Baya güzel sahne ^^
Namık’ın bu hikayede kendisi için yaptığı ama sonuç olarak yine de yapmış olduğu en iyi şey Ferhat’ın Aslı’yla evlenmesine mani olmaması oldu herhalde. Sonrasında darlamalara doyamadı gerçi ama olsun. Neticede Adem’e o kurşunu sıkarak sayesinde “Can alan el, hayat veren elle buluştu.”  

Buluştu mu sahiden? Ferhat’ın gardını düşürdüğü her andan sonra sürekli bu kabuğuna kaçar halleri beni gıcık ediyor. Geleceksen ya tam gel ya da hiç gelir gibi yapma Ferhat, ki Aslı da sınırları ve nerede duracağını bilsin.

Antoine de Saint-Exupéry, Küçük Prens’te “Kişi gerçeği kalbiyle görür, esas olan gözle görülmeyendir” der. Uzun bir süredir Ferhat’a ve onun gerçeğine sadece kalbiyle bakan Aslı da biliyor: Göz yanıltır, akıl şaşırtır... Ama beni şaşırtıyor Aslı bu hafta. Gördüğünden korkmaya başladığını itiraf ediveriyor çünkü aniden. Devasız mı görüyor Ferhat’ın hasta halini? Sanmıyorum. Öyle olsa iyileştirmeye yemin etmezdi, demek umudu var. 

Oysa ne çok yol kat ettik en başından beri. Sanki her seferinde bir adımı ileri doğru atıyorsak iki tane de geri gidiyormuşuz gibiyken, ne çok ilerledik. Eski Ferhat olsa önce önüne geçen Abidin’i sonra da Gülsüm’ü gözünü kırpmadan vurup geçmez miydi mesela? 


Evet belki kurbağa derisinin altında uykuda bir prens var ama bir kere öpmeyle uyanmaz o Aslı, alsana kuzum mesajı! 

Niyeyse öyle ani ataklar beklemiyorum ben Ferhat’tan. Onunki değirmende taş öğütmek gibi ağır ağır sürece yayılan bir değişim çünkü. Kendi bildiği doğrularından kopması zaman alıyor. O nedenle Gülsüm’e sarılmasını istemek şu an için koccaman bir şey Aslı. İleride bağrına basar mı bilemem ama şu an değil.

Değişiyor değişmesine de manipüle edilmesi de kolaylaşıyor gibi geldi bana. Azad Baba Bey, Namık hariç kimse için şu anlık tehdit değil ama Ferhat'ın onu dinliyor ve aklının bir köşesine yazıyor oluşu beni bir tuhaf ediyor. Sevdanın gözü kör ettiği gerçek ama Ferhat'ın her şeye inanan saf bir prense dönüşmesini de istemiyorum. 
 
Ferhat’ın bu hikayenin beyaz atlı prensi olmadığını yorumlarda sizinle konuşurken de söylemiştim. Beyaz atını geçtim düz bir prens bile değil ki Ferhat. Prens konforu maalesef yok onda. Prensler tercihleriyle sınanmazlar çünkü. Bir seçim yaparlar ve biter. Çevresindekiler sağ olsun, Ferhat sürekli yaptığı tercihler yüzünden hor görülüyor. Kimse mecbur kalmış olmasını önemsemiyor. Tamam belki bir prens değil ama pislik hiç değil, orada bir dur bakalım Komiser Bey! 


Bu aşkın katili sensin!

Ah Aslı, çevrende etrafa ve evrene abidik gubidik mesajlar yollayan böyle insanlar varken senin mutluluk bu ara biraz zor. Gümrükte takılacak gibi, eline ulaşması zaman alır sanıyorum. 

Yani Cem, tamam anladık abisin koruma içgüdün falan var anlıyorum ama bir sal kardeşim ya. Çok değil birkaç hafta önce “Kardeşim senin aşkından ölüyo, git onu al..” diye yalvardığın adama şimdi de “Kardeşim senin aşkından ölüyo ama yine de terk et!” diyorsun. Niye? Kusura bakma ama tam bir alıksın, ondan. Ferhat daha önce bıraktı Aslı’yı gördük, ölüyordu ikisi de ıstıraptan. Nasıl böyle bir şey talep eder aklım almıyor. Ferhat’sız yaşayamaz ki artık Aslı, bunu göremiyor musun cidden Cem?   

 
Hissettirmez en zayıf anında, seni ta yüreğinden yaralar!

Ferhat da heveslisi, hemen boşanma davası açmaya koyuldu. Ben kayıplara karışacak diye düşünmüştüm, beyimizin aklına daha farklı daha kanırtıcı şeyler gelmiş. Zaten masallardan da geçmiş artık, sevdiği o tek masalı da silmiş atmış sanki. Aslı’ya da sürekli kapıyı gösterir olmuştu, altından böyle bir şey çıkmasına şaşırmamak gerek. Niye şaşırıyorsam? Ferhat’ın bu kadar ileri gidebilecek kadar cesur olduğunu düşünememişim ben sanırım ya da ‘Bu aileye gelinliğiyle giren kefeniyle çıkar’ demişlerdi, ona çok güvenmişim. Hoş Aslı gene kefeniyle çıkacak ya o evden, zira kendisi Ferhat olmadan “yürüyen ölü” kategorisinde ama neyse..   


Ayhan, dilerim bu çizgide yürümeye devam edersin

Bu sefer havalimanından sonra olduğu gibi çabalayan taraf Aslı olsun istemiyorum. O zaman da istemiyordum ama bu kez hiç istemiyorum artık. Ferhat sürünmeyi layıkıyla hak etti. Fırsatını bulup da Aslı'yı sevemediği, sarıp sarmalayamadığı her bir an için köpek olsun istiyorum. Dolayısıyla boşanmaya da temiz bir sayfa açılıyor gözüyle bakmayı düşünüyorum. Çünkü bu zoraki evliliğin de diğer her şey gibi temize çekilmesi şart. Neticede “Aşk en olmazı oldurur. Çünkü aşk bütün kötülükleri temize çeker, değiştirir, iyileştirir.” 

Ve masalın sonunda Prenses Aurora uyanır, Rapunzel’in saçları yeniden uzar, Külkedisi Cinderella olur... Bakarsınız bizim kurbağa da öyle pişman olur ki prense dönüşüverir, sıkıntı yok. ^^

Selametle...

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER