Rakibini tanı!

Kalbimizin damadı Finn’in bizimkilerin yoluna taş koymaya ısrarla devam edip antipati topladığı bir bölümle daha karşınızdayız. Elleri kolları bağlanınca Cary’nin geçmişine inmeye karar veriyor ve o savcılıkta çalışırkan Bishop ile ilgili görülen bir davada dalavere çevirdiğini söylüyor. Kanıtlara göre Cary 2 kile kokaini ortadan yok edivermiş. Diane işin içine Peter’ı karıştırarak ortadaki çamuru bölüştürmeye çalışıyor ama nafile. Neyse ki davanın görgü tanığı Trey’in bir akrabasının rüşvet karşılığı laboratuvardan uyuşturucuyu yok ettiği ortaya çıkıyor da Cary’nin üstüne bir yük daha binmiyor. Hatta daha da iyi bir haber geliyor, Kalinda Trey’in yerini buluyor ve Cary’i kurtulmanın eşiğine getiriyor.

Fakat asıl hedefi Alicia’ya Cary’i kullanarak büyük bir darbe indirmek olan Castro Trey ile yetinecek biri değil. Neyse ki Finn de bu şerefsizliği kaldıracak biri değil, istifa ediyor ve gözümüze tekrar giriyor. Cary’i aklayacak tek kişi olan Trey ise ne tesadüftür ki bir araba kazasında ölüyor. Bishop gerçekten de dizinin gördüğü en korkunç kötü adam, öyle değil mi? O gülümsemesiyle bile iç titretiyor.

Seçimlere hazırlanmaya devam eden Alicia’nın karşısına yeni bir rakip geleceği endişesi tavan yapıyor. Dişli rakibimiz CBS sunucusu Frank Prady. Fakat politikada kartların açık oynandığı nerede görülmüş? Prady yarışa gireceğine dair ipucu vermezken Alicia’nın onun desteğini isteyerek elini zorlaması gerekiyor. Eli’ın ona verdiği tüyoları etik bulmasa da artık böyle kaygıları iyice arka plana atan Alicia eli mahkum kendisine çizilen yolu takip ediyor. Fakat bildiği yoldan şaşan herkese olduğu gibi Alicia’ya da zor anlar yaşatıyor bu durum. Bir anda kendini Prady ile özel bir röportaj yapmak zorundayken buluyor.

Biz kaç sezondur artık iyiden iyiye güçlenen Alicia’yı izlerken onun röportajdaki güçsüz, korkak ve başarısız tavırları beni epey rahatsız etti. Sırf bölüm sonunu daha vurucu yapmak için yazarlar boksörlerini nakavtın eşiğine getirmiş ama karakterin bulunduğu hale biraz ihanet etmişler bana kalırsa.

Alicia hala temiz oynamakta kararlıyken Eli Prady hakkında bulduğu pislikleri Castro’ya sızdırıyor ki vermek istediği zararı ne olursa olsun verebilsin. Çünkü bu Eli, patronlarının sözünü dinlediği nerede görülmüş? Fakat numarası Prady’i seçimlere girmekten korkutmak yerine tam tersine yarıyor. Prady tıpkı Alicia gibi öfkeyle yarışa katılıyor ve savaş boyalarını kuşanıyor. Sistemi düzeltmek gibi idealist bir yaklaşımla hareket ettiğine ve baştan beri planının bu olmadığına artık ne kadar inanırsanız… Bakın, Alicia inanmadı. Ve tanıdığımız güçlü kadına neyse ki yeniden düşünerek Prady’e ağzının payını verdi. Daha nice böyle sahnelere…

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER