Onu tanımaya
başladığımız günden beri, daha önce aklına bile getirmeyeceği kriminal durumlar
içinde görüyoruz Aslı'yı. Yasadışı ameliyat, cinayete tanıklık ve sessizlikten
doğan suç ortaklığı, zorla evlilik ve adam yaralama. Bunların tümünün yarattığı
vicdani yükün yanı sıra, Ferhat'ın varlığından kaynaklanan psikolojik baskı ve
fiziksel sıkışmışlığın yükü de var Aslı'nın üzerinde. Son olarak da Sinan'ın
evli olduğunu öğrendi. Ve bütün bunlar sadece 4 gün içinde oldu.
Bu kadar
yükü sırtlayan ve gık diyecek kimsesi olmayan Aslı nihayet patladı. Ağlamaktan
yorulup uyuyakalan bir karakteri en son ne zaman gördüğümü bile hatırlamıyorum
ben. Aslı'nın ağlamaktan bitkin düşüşü öyle dokundu ki...
Hastane ve
restoran sahneleri de güzeldi Aslı'nın içini görmemiz bakımından, ama ben en
çok, çiftliğin önündeki sahneyi sevdim. Hani bazen en yakınınıza
konuşamazsınız da hiç tanımadığınız birine anlatmak istersiniz içinizdeki
sıkıntıyı. Öyle bir anda konuşabileceği bir tek Ferhat vardı Aslı'nın yanında.
Ferhat'la da konuşulmuyor ya aslında, o an onun da odunluğu bir kenara koyası
vardı herhalde. Aslı'yı terslemedi, emirler yağdırmadı ve çok şükür bu kez
suskunlukla karşılamadı Aslı'nın isyanını. Teselli etmesini, yanındayım
demesini, geçecek demesini beklemiyorduk sanırım hiçbirimiz. Ama yine de
Aslı'nın içini dökmesine engel olmayarak bile ona yardımcı oldu bu kez.
Zaten
Aslı-Ferhat ilişkisi tam da burada şekilleniyor. Gayet doğal karşılanabilecek
ne varsa Ferhat'ın üzerinde sıra dışı duruyor. Aslı'nın ameliyat için hastaneye
gitmesine müsaade edişi gibi. Sanki olağan durum Aslı'nın gidemeyecek oluşuymuş
da Ferhat lütfetmiş gibi... Yine de o kalın duvara gedikler açılmaya başladı.
Çünkü Aslı, çok insani bir yerden vuruyor Ferhat'ı. Hiç bilmeden, en zayıf
teline çalıyor mızrabını. O yüzden de en yanık sesi duyuyoruz satır aralarında.
Gözler kalbin aynasıdır ne de olsa...
Ferhat
karakteri daracık bir alana hapsedilmiş bu hikâyede. Keskin sınırlar içinde
yaşıyor, hareketleri sınırlı. Bu nedenle oyuncunun performansını ancak
ayrıntılarda görüp değerlendirebiliyoruz. Sizi bilmem, ama ben 4 haftadır belki
de sadece bakışlarını izliyorum Ferhat'ın.
Cüneyt'in arkasından bakışını, o bakış hakkında konuştuktan sonra Namık'ın arkasından bakışını, hastanede Aslı'yı izleyişini, Aslı'nın anlık duygu patlamalarına karşılık
şaşkın bakışlarını. Soru soran, ayar veren, racon kesen, duyguyu, düşünceyi
saklayamayan bakışlarını.